Rizvan Yıldızhan Şiirleri - Şair Rizvan ...

Rizvan Yıldızhan

Ey içimin sessiz bilgesi, duy! Mermer düşüncelerden yontulur mermer heykeller Dertli bir nağmeyle inler gergin teller Hıçkırır parçalanmış bir bulut, Durulur bir gün bulanık seller? Ey gönlümün suskun ibresi, söyle! Neden hep seni gösterir masum eller, Neden hep senden yana imkânsız emeller, Ve niçin seni cezbeder puslu yâd eller? Tekrar tekrar ödenir mi bedeller? Dalların tomurcuğa durması boşuna değil; Ey gönül, ey dikenler gülşeni? Bak, senin için veriliyor bu tuğ şöleni Gökler seni davet ediyor, yıldızlar seni Sen ki göğsünde saklarsın aşk definesini Ey gönül, Dalların tomurcuğa durması boşuna değil? Ey kucağına gemiler vuran kumsal Kalbim tek kürekli bir sandal Kalbim hasta aşklara hırçın, Asil aşklara uysal? Ey kumsal, onu ummanlara sal. Ey gönül, Kaç aşığı sürgün ettin şehrinden, Ve kaç çılgın şiiri dilinden? Fakat yine de Gökkuşağı seni sarmak için Hep yağmurlu havaları bekler, Yağmurun durakladığı anları. Kışın unutulur kelebekler? Ey gönlümün Nili coş! Yerle bir et piramitleri Bak, ufuklar ışıktan sarhoş Yak, kül et fırsat eldeyken, Süpür ihanetleri... Ey gönül ateşle oynama, Tehlike şaka götürmez. Dururken bal dolu kâse Zehir kadehini tercih niye? Ey gönül ateşle oynama, Tehlike şaka götürmez. Ey mazinin bağrı yanık çöl kızı, Sönüktür ufkumuzun vuslat yıldızı Asırlara dayanmış yorgun Mecnun, Masal gibi söyler şarkımızı? Canlar sussa da, heyecanlar sussa da Destanlar susmaz Ey sevdanın bağrı yanık çöl kızı! .. Ey soylu güzellik, gel kalbime Gel, yuvana dön. Tacını krallara bırak Ünleminle sön, Fakat asaletinle dön. Her şey aslına dönerken Kerem de ayrılır moleküllerine Anka, yeniden sarılır küllerine Üç kıtaya mührünü vuran sevda, Mısralarımla buseler kondurmak isterdim Som ipekten kalbine? Ey mavi gökte gezen alev saçlı kız, Seni hangi maceranın koynuna atar, Gönlüden göğüne kayan ak yıldız? Söyle, kara bahtın şafağı ne zaman atar? Sevgim yalnız, kalbim ıssız Yankı yok dağlarımda, bağlarım ceylansız? Ve ey sitemkâr hayat Bir zamanlar tomurcuktun, Gören herkesin iç geçirdiği. Mahzun bir sonbahar gülü şimdi Eskilerin özlemle yâd ettiği Yenilerin önemsemediği Solgun bir sonbahar gülü. Ey içimin güngörmüş bilgesi, duy! Mermer düşüncelerden yontulur mermer heykeller Daim eşiğini öper seherde yeller Eteğine yapışmak ister muzdarip eller İnanıyorum; geçer, geçecek bu haller. Ve çiçeklenecek hayaller? Ey gönül, yeter; bağırma artık, sus! Susmak asil çığlıklara mahsus Dudaklarında buruk bir tebessüm İçinde ısrarlı bir kördüğüm? Sus! Unutma ki her dağda her vakit olmaz bu pus Sevda zorlu sabırlara mahpus Ey gönül, sus artık, sus! RİZVAN YILDIZHAN

Devamını Oku
Rizvan Yıldızhan


Bana kalbini üfle,
Küllenen korlar nefes ister
Dillerdeki eski güfte
Yeni besteler ister.

Devamını Oku
Rizvan Yıldızhan

-Mehmet Ayta’ya…-
Şehrin metal yüreğine mersiye

Sen/delemiyorsun bu şehirde, helal sana
Metal yürekler zaten göz göz
Üstelik pas akıyor gözlerinden pas/pas

Devamını Oku
Rizvan Yıldızhan

Anlat ve de ki:
“Sarılma sırılsıklam
Aşka müsvedde yüreğinle
Çözme düğümlerimi benim,
Kalbimin bestesini dinle!

Devamını Oku
Rizvan Yıldızhan

Kır/bacı
Kendi aynandaki ben’i
Gör de vur, kır/bacı
Yarılan yarlar
Ateş rengine çalar
Kan/dil’de kan var

Devamını Oku
Rizvan Yıldızhan

Ay çoban

Gece gibi bakma kalbime yıldızlar gibi ak
Sana öykünsün gayrı nergis ve zambak

Ay bir çobandır artık

Devamını Oku
Rizvan Yıldızhan

İnce ayarından geçerken ülkemin
Atlar da ay gibi suda
Sessiz bir öfke yatar
Ödlek pusuda…
Ben kaçarken doludizgin şehirden
Bana geliyor şiir aynı hızda

Devamını Oku
Rizvan Yıldızhan

Ola ki

Ola ki hatırlarsın beni
Güneş batarken… belki bir yaprak yanı başına düştüğünde
Anılar, torunlar gibi başına üşüştüğünde
Belki beklerken bir durakta yapayalnız

Devamını Oku
Rizvan Yıldızhan

-Ö. Faruk Dönmez’e-
Göçen evler altından
göçebeler çıkar bilge
Yaban fena, ölüm çoban
Canlar mezara gebe
Belki şimdi veya akşama…

Devamını Oku
Rizvan Yıldızhan

Gül bile bile

Gül gölgesinde güldük gonca gönülle bile
Yandık amma kanmadık bunca bülbülle bile

Bile bile gitme/sen yalın gülün üstüne

Devamını Oku