Rize ve Karadeniz Şiiri - Mehmet İslami

Mehmet İslami
2465

ŞİİR


18

TAKİPÇİ

Rize ve Karadeniz

Âşık İSLÂMİ:

Resûlûllâh (Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdular
“KİM (beş vâkit) FARZ NAMAZIN ARKASINDAN ÂYETÜ’L-KÜRSÎ’ yi OKURSA O KİMSE, DİĞER NAMAZA KADAR ÂLLÂH’IN ZİMMETİN DE(himâyesinde) DİR” (Hâdîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr)
BÜTÜN İNSÂNLAR PEYGAMBERİMİZE ÎMÂN İLE MÜKELLEFTİR
Âdem Aleyhisselâm ile Havva vâlidemiz ve şeytan hepsi Cennet ’ten indirildi Yeryüzüne indikleri zaman Âllâhü Tealâ, kendilerine TEVBE’nin kabûlünün icâbı olarak şöyle buyurdu: Dedi ki: “İnin ora dan hepiniz Sonra benden size ne zaman bir hidâyetci (Resûl veyâ kitâb gibi herhangi bir delîl) gelir de kim o hidâyetçimin izinde gid erse (ona tabî olursa) onlara bir korku yoktur ve mahzun olacaklar onlar değildir” (Bakara Sûresi, 38 Âyetin Meâli)
Âllâhü Tealâ herhangi bir zamanda gelen hidâyetine tabî olmala rı şartıyla bunu vaad etmişti İşte Âdem Aleyhisselâmın tevbesinin semeresi olan bu vaad kıyâmete kadar devâm eder Böyle bir hidây ete nâîl olan kimselerin Muhammed (Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) E fendimiz’in Peygamberliğini inkâr etmeleri düşünülebilir mi? ...
“ Onlara bir korku yoktur ve mahzun olacaklar onlar değildir” sır rına mazhar olmak için bir müddet sâlih mü’min olarak yaşamış ol mak kâfî değildir Onda sebât edip hüsn-i hâtime ile gitmek yani Âll âh’a îmân ve amel ile kavuşmak da lâzımdır… Bunda bir de “Ve onl ar ki hem sana indirilene îmân ederler, hem senden ewel indirilene …”(Bakara Sûresi, 4 Âyetin Meâli) şartı da vardır Dünyâ ve ahrette ebedî sâadetin,ahîrete îmân ve bütün peygamberler ile beraber Mu hammed (Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’e ve ona indirilene îmân edenlere mahsûs olduğu da tebliğ kılınmıştır
Muhammed Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in Peygamber liğinden ewel, Âllâh’a ve ahret gününe îmân eden ve sâlih amel ya panlar bile TEVRÂT ve İNCÎL’in hükmünce istikbâlin büyük Peygam berine îmân ile mükelleftirler Buna işâreten: “Ahdime vefâ edin ki ahdinize vefâ edeyim…” (Bakara 40 Âyetin meâli) buyurulmuştur Böyle olunca Muhammed (Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz P eygamber olarak geldikten sonra onu inkâr edenler arasında hakîki îmân erbâbı bulunduğunu tasavvur etmek imkânsızdır

YAYLADAN İNDİK DÜZE
RİZE VE KARADENİZ

Hamidiye zırhlısıyla denizden
Serpuş için bombayı atanların
Giydirip, İslâmi kimliğimizden
Ayırıpta homoya tapanların

O zırhlı hangi düşman bir milletin
Malıydı ki Rize’ye tevcih ettin
İşte millet cuhapa etiketin
Kimyası bozuk bu, şarlatanların

Ebûceddi homo bu tereslerin
Ocakları sönsün putperestlerin
Çukurda bitlenen everestlerin
Mazlumun malını kapatanların

İSLÂMİ der: haine gönder belâ
Dinsiz ve imânsız bunca budala
Ateş yağdır başlarına ewelâ
Milletin başına put yapanların

Hamidiye zırhlısından
Kara deniz hırslısından
Bombaların hızlısından
Rize: kurşuna dizerim

Dedi yaptı dediğini
Açtı imân gediğini
Ali Şükrü Fediğini
Meclisiniz de ezerim

O bedbahtlık gecesinden
Haya iffet peçesinden
Homoların nicesinden
Bahsedenlerden bizarım

Bu gün RİZE’nin dünüdür
Kurtuluşunun günüdür
Kutlu bayram düğünüdür
Üzerlerinde nazarım

İlâhidir bu mu’cize
Sana nasib oldu Rize
Kutlu olsun ülkemize
Puta, tapana kızarım

Yıllardır ülkede putlar
Nasara yılbaşı kutlar
İşgal edince mangurtlar
Akideleri bozarım

Hırlayan fosil sesinden
Yüz yıllık kirin pisinden
Temizleyip üstesinde
Geleceğini sezerim

İşte Rize, misâl bize
Dört kıt’a yedi denize
Hakim olmak için vize
Verdiğinizi yazarım

Asker benim ben askerim
Yan bakanları ezerim
Yaratanın izni ile
Kürrei arzı gezerim

Hakla batıl karıştıysa
ince eler sık süzerim
Eşrefi mahlukat yaftam
İlâhi nizâm düzerim

Mü'minleri sevindirir
Münkiranları üzerim
Allah, Resûl hakkı için
Tek tek kurşuna dizerim

Domuz cinsi sürü sürü
Allah bizimledir yürü
Süpürde çöplüğe kürü
Beli kurşuna dizerim

Biliyorsun aziz millet
Yahûdi denilen illet
Elbabda yaptığı zillet
Sıtratejiğe rüzgârım

Senin karşındaki düşman
Besletip ettiğin şişman
Besleyenler zaten pişman
Ciğerlerine sızarım

Besmeleyle işimize
Başlayınca çıktık düze
İSLÂMİ’den ülkemize
Selâmı gülle düzerim

İŞTE KÂFÎRİN DOSTLUĞU

Ne PYD ne PKK ne DEAŞ
ABD AB hain güruha baş
Yahudi hatırına attığı taş
Arzı mevudadır yaktığı ataş

Hem yakıp hem yaktırdılar
Yularları yaktırdılar
Uşaklara baktırdılar
Bak ha Suriyeye gardaş

Otlattılar meralarda
Beslettiler haralarda
Dedim siz buralarda
İlelebed sürer savaş

Bu meydanda kahramanım
Perdak vuran pehlivanım
Ey müfteri düşmanlarım:
Ebabile olmuşum taş

Döktükleriniz kanlarım
Aldıklarınız canlarım
Karşınızda fidanlarım
Hesab verin yavaş yavaş

Gördüğünüz boy verenler
Katlettiğiniz erenler
Höt denince geberenler
Ebû ceddinizdir kallâş

Suriye’lerde Irakta
Ne işin var bu durakta?
Ölümün çekiç orakta
Birde onun ile dalaş

Hep karşınızda duranlar
Hesabınızı görenler
İSLÂMİ’ye el verenler
Âzrail ile arkadaş

Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 23.12.2016 19:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet İslami