Hayata pervasızca asılmaya doydum ben
Nihayet bir kumarsa kozumu açmalıyım
Var olanla yetinip kasılmaya doydum ben
Yokluklardan sıyrılıp varlığa kaçmalıyım
Yarışlar ve varışlar kimle neyle manidar
farklı iklimlerin yoğurduğu
farklı anaların doğurduğu
farklı iki insanız
sen ve ben
yani biz
ve sevgimiz
Yerden bitme söz yazarı, yerden bitme besteci
Türeyeliden beri türküye hasret kaldık
Hassas nakkaş yerine ham kütük keresteci
Nam yapalıdan beri sanata hasret kaldık
Nazara geldi kopuz, tutuk aşığın dili
yıllar yılı okuduğum
ezberim vardı benim
kanun gibi
töre gibi
sorgusuz
ezberimi bozdular
Çığlıksız acıların sesine aşinayım
Yanıp da içten içe duman tütmez halimle
Temeli sağlam kaya, başı uçmuş binayım
Bitmez bir kavgadayım ben kendi vebalimle
Zamanın törpüleri yonga yonga yolarken
Dumanda ince bir sis
Ve tülden kalın perde
Ürkek ve sinsi bir his
Dolaşıyor her yerde.
Yakan kavuran şehvet
Her an günaha davet
Alıp ele zamanı mekana bağlayınca
Göğsümdeki boşluğun içine düşüyorum
En yakın dostu birden ölmüş bir insan gibi
Dost meclisi içinde gurbeti yaşıyorum
İçimde haykırışlar bir göçü müjdeliyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!