Rıza Berkan Güler Şiirleri - Şair Rıza B ...

Rıza Berkan Güler

Beşikten mezara kadar ilim,
İlim olmadan ne yapsın bilim,
Akılla varılamayan öylesi bir dilim,
İman herşeyin üstünde bir de edep derim.

rBg / YıLiKiBiNüSTü

Devamını Oku
Rıza Berkan Güler

Ey ahsen-i takvimde yaratılan..
İnsanoğlu seç yolunu.
“Alâ-yı illiyyîn" - “Esfel-i safilîn"
Kur'an-ı Hakîm, iman ve amel-i sâlihle kemalata yelken açarsın,
Nur-u iman ile a'lâ-yı illiyyîne çıkarsın.
Sen eğer nefis ve şeytanı dinlersen, esfel-i sâfilîne naçarsın,

Devamını Oku
Rıza Berkan Güler

Allah'a ulaşmayı dilemelidir insan
Rabbini zikir ile anmalıdır her dem lisan

Rıza Berkan Güler / 2009

Devamını Oku
Rıza Berkan Güler

Dünyanın başına bela terör devleti,
Dünya barışını tehdittir nihai hedefi,
Lanetli topluluk, peygamber katilleri,
Allah belanızı vermiş, çekeceksiniz zilleti.

Azgın, bozguncu, küstah zihniyet,

Devamını Oku
Rıza Berkan Güler

Rahat bırakırlar mı insanı?
Hep günaha zorlarlar beni,
Dokunmayın benim şu gönlüme;
Benim bu gönlüm ALLAH der ALLAH.

Nereye bakarsam vahşet,nereye bakarsam şehvet,

Devamını Oku
Rıza Berkan Güler

Tanıdığım ender, güzel insanlardan biri,
Güler yüzlü, değerli bir insan idi,
Ender bulunur günümüzde böylesi,
ALLAH dostu kimselerden idi.

Hoş sohbet, güler yüzlü, tatlı dilli,

Devamını Oku
Rıza Berkan Güler

Küfür- iman iç içe bir zaman,
Akıbet nedir bilinmez inan,
Sabır-gayret bize lazım olan,
Kurtulmuştur o kişi ALLAH’I bulan.

RıZa BeRKaN GÜLER / 01.08.2005

Devamını Oku
Rıza Berkan Güler

Sanma ki gözden ırak olan gönülden ırakmış,
Dünya, ahiret dostluğu ne de hoş,
Vefa, sevgi, saygı, hürmette buluş,
ALLAH için seni seviyorum arkadaş.

RıZa BeRKaN GÜLER / 11.11.2005

Devamını Oku
Rıza Berkan Güler

Abdest alırken aynada kendini mi ararsın,
BiLipde biL/e/mediğin bir hesabın içine mi akarsın,
Musluktan akan su mudur, ömürden geçen gün müdür...
Hadi söyle ALLAH için sen ne yaparsın?..

RıZa BeRKaN GÜLER

Devamını Oku
Rıza Berkan Güler

Batan her güneşle beraber sona doğru, sonsuzluğa doğru bir adım daha yaklaşırken. Geçen günlerin bir ıstıraba dönüşmesi, Rabbimize layık kul, habibine layık ümmet olamamanın getirdiği yürek yangınları bir noktada yaşam içerisindeki hatalarımızı tetiklerken, samimiyetten ve ihlastan uzak amellerimizin girdabında sürüklenirken, yolumuzun doğruluğu hakkında kendimizden emin ifadelerle savunmamız, bunu yaparken nefsimize yan çıkarak hatta şeytanın telkinlerini tutar şekilde amel ve davranışlarla, kendimizi aldatmanın yine kendimize yapılan büyük bir hata olarak nitelendirebiliriz. İman filizlerinin gönüllerimizde yeşermesi için şuurlu hareket etmenin önemini biliyor olsak da bu uğurda yapılması gerekli hal ve hareketleri bir fiil uygulamalı. Yapılan hatalar tekrarlanmamalı. Kararan ve katılaşan kalplerimizi tövbe-istiğfarlarla ve gözyaşlarımızla arındırıp yumuşatmalı temizlemeli. Anı yakalamalı, değerlendirmeli aşkla, şevkle, takvayla, ihlâsla Rabbimizin dostluk denizinde kulaç atmalı. Dostluğunu kazanmalıyız inşallah. Esasında geçen her güne sevinmeli miyiz? Üzülmeli miyiz? Sonuç itibariyle "Dünyada amel var hesap yok. Ahirette hesap var amel yok" diyerek özetleyebiliriz.

Ya Rabbi! Rızan istikametinde bir şeyler yapmaya çalışırken yaptığımız hatalar, biliyorum ki bu aydınlık iklimlerin doğmasına engel. Ama Senden başka kapı da yok... 'Allah’ım bahtına düştüm!' deyip sızlanan ve 'Ne olur, insanlar Seni tanısın, Sana inansın!' diyenler adına ben de dergahına yüz sürüyor, diliyor ve dileniyorum: Bizi kendimizle bırakma...

RıZa BeRKAN GÜLER - 13/09/2009

Devamını Oku