Rıza babanın salaş meyhanesi yalanlar-ya ...

Selim Uğur Örs
723

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Rıza babanın salaş meyhanesi yalanlar-yalancılar

👉🇹🇷 ♪♫••..❤..••♫♪Ada'mSessiz ♪♫••..❤..••♫♪ 🇹🇷
👇 👇 👇 👇

*Bir Hayatın Seyir Defteri*

İnsanlar Hayatın Tüm Zorluklarıyla Yaşayabilirler
İyilerle Yaşarlar
Hatta
Kötülerle Bile Belli Bir Süre Yaşayabilirler
Ama
İnsanlar Hayatta 3 Şeyle Yaşayamazlar
Yalancılarla
Yalanlarla
İnkarcılarla
İnkar Edenlerle Yaşayamazlar
-Yine Rıza babanın mekanına uzadı yolum
Ama bu gün biraz geç kalmıştım hızlı hızlı adımlarla girdim içeri
Yüksek bir ses karşıladı Beni
Ozanlardan müdavimlerden biri ortaya diyordu ki
-Yalanlarımız ortaya çıkmadıkça hepimiz dürüstüz
Yeter ki yalanlarımızı saklayabilecek kadar zeki olalım
Yan masada ki yaşını başını almış müdavim hemen girdi devreye
-Yalan öyle bir nüfuz etmiş ki insanların diline
‘’Doğruyu söylemek gerekirse’’
Diye bir cümle kalıbı çıkarmışlar.
Ne yani
Şimdiye kadar söylediklerin yalanmıydı da doğruyu söylemek gerekirse diye cümleyle başlar insan sözüne
Diğer şair ozan müdavim hemen lafa girmiş
-Benim ağrıma giden insanların yalan söylemesi değil
Bir süre sonra söyledikleri YALANA İNANMASIDIR.
Hani birinci cigarası içen kır bıyıklarının ortası sararmış olan
hayatı çokkkk yaşamış görmüş geçirmiş olan ozan şairimiz
duramamış kelimler cümleler yüreğinde
-Yalanı anladığım zaman
Dinlemeye devam etmek ayrıcalıklı bir eziyettir.
Bilirsin
Yalan söylüyor gözlerinin içine baka baka
ama
sen yalanlarını dinliyorsundur
Fakat bir yönden de iyidir
ama
Sabırlıysan
Bekleyebiliyorsan
Aptal kurnaz yalancının
Seni kandırdığına inanması bazen de keyiflidir
Hemen yan masadaki ozan şair müdavim olaya müdahil olur
-Yani şunu mu demek istiyorsun
Yalan söylediğini anladığın anda
Ne kadar küçüldüğünü
Alçaldığını
Yalan sınırlarını daha ne kadar zorlayacağını
Zorladığını izlemek
Güzel bir komedi filimi izlemek gibimidir diyorsun
Eyvallah o da güzelmiş ben bu açıdan hiç bakmamıştım
Asabi olan şair ozanımız öyle bir yüksek sesle ortaya attı ki lafını hepimiz ona dönüp baktık
-Yalan söyleyen insanlar
Olmak istedikleri
ama
Olmadıkları kişi yi anlatırlar.
Yalan söyleyenler
Doğru söyleyenlere inanmazlar.
Sana güvenen insana yalan söyleme,
Sana yalan söyleyen insana asla güvenme.
Yalancının cezası kendisine inanıl/ma/ması değil,
Onun kimseye İNANMAMASIDIR.
İçlerinde en bilge olan şair ozanımızda eklemiş
-Bir yalan dört doğruyu götürür aslında katleder öldürür
İyilik
Güven
Sadakat
Ve
Huzur
Arka duvar kenarında ki masada demini almış ozan şair müdavim devreye girer
-Daima doğruyu söylesen ne olur …?
Böylece uydurduğun yalanı hatılamak zorunda kalmazsın
Demini almış şair ozanın masasındaki diğer arkadaşı hemen eklemiş ardısıra
-Yalan zeka işidir
Dürüstlük ise cesaret
Eğer zekan yetmiyorsa yalan söylemeye
Cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene
Yorgun demokrat olan şair ozan derin bir iç çekmiş veee
-İnsanlar yalan söylemek zorunda kaldıkları kimselerden nefret ederler
Demiş
ve
'Bana yalan söylediğine üzülmedim, bundan sonra sana inanamayacağıma üzüldüm.'
Rıza baba derin bir iç çekti o haşin boğuk etkileyici sesiyle
-Yalan söylediklerini biliyoruz
Yalan söylediklerini biliyorlar
Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar
Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz
Ama ne garip gözlerimizin içine baka baka hala yalan söylüyorlar
De/hayde
Ada’mSessiz
Bir Garip Akşamcı sen de hele sen ne dersin…?
-Vallahi rıza baba bazı insanlara yalan söyleyemezsin
Hatta
Yalan söylemeye cesaret etmek bile aptallık sayılır
Onlar çok gezmiş görmüş geçirmiş insanlardır
Ve bence
Yalancının yalancılığında kuralları vardır
Mesela
Yalan söylediğin kişinin
En az senin kadar akıllı olduğunu kabul etmen
Bilmen lazım
Aptal salak görmemen lazım
Mesela
Bir söylediğin yalanı
1 gün
1 hafta
1 yıl
5 yıl
10 yıl sonrada harfi harfine
O bir gün söylediğin yalanı anlatabilmen söyleyebilmen lazım
Yani yalan söyleyen kişi zeki olmalıdır
Yoksa her an sakızını çamura düşürür düşer maskesi
Haaaaa bazen inanırsın İNANMIŞ GİBİ YAPARSIN neden…?
Çünkü Aklının önüne geçmiştir Yüreğin
O da gelip geçici bir hastalıktır
Önünde sonunda iyileşirsin kurtulursun o hastalıktan
Rıza baba dedi ki
-Evlat Ada’mSessiz hani o defter kapanmıştı
Kapanmamış gördüğüm kadarıyla
Yok be Rıza baba
-O defter kapandı
Hani defteri kapatırsın da
Kapattıktan sonra
Ulan şunu demeliydim dersin ya
Diyememişsindir ya
Hah işte son sözlerdi bunlar
Yani demem o ki
Bu sefer Aklım Yüreğimin önüne geçti
Gördüm ki sakızı çamura düşürmüşüm
-Eee sonuç dedi Rıza baba
-Biliyormusun Rıza baba
Büyük üstat Özdemir Asaf ın ÇİZİK diye bir şiiri var
Demiş ya orada ne güzel özetlemiş üstat
Geleceğim, bekle dedi, gitti..
Ben beklemedim, o da gelmedi.
Ölüm gibi bir şey oldu..
Ama kimse ölmedi.
Yani Rıza baba
Sonuç
Diğer kapanan defterlerden bir farkı yokmuş onu gördü aklım
De/hayde
Doğru defteri bulana dek
Başka defterleri açmaya be Rıza baba

Selim Uğur Örs
Kayıt Tarihi : 2.6.2024 21:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!