ben o çıplak fırtınayım kara
kutsal nehirlerden geliyorum anılarından şamanlarımın
ben o ateşten ağan büyücüyüm o kadim ilk erdişil cadı
bak gözlerimin içine bak
ben ilk kadının kollarının gerildiği o sedir ağacıyım
ben senin terk edilmiş ruhunum
gecenin karanlığıyım bağrına bastığın hıçkırıklarla
tütün öpüşlü ihanet dudakları dudak büker de bükmez
suskumu bağrına kondursam közler anlamsız kalır
ölümün göğsünü kara soluğum bilir
gözlerimin içine bak
kanatlarım şarkın karorasıdır
sözüm masallardan önce söylenen masal
saçlarım tepetaklak kına ağaçları
mağaralarımda bin kutsal yarasa beslerim
tepelerinde bin güneş pırıltısı
göğsümde ölüm yolunu sevimli kılan tansıklarım
göğsümde ayaklanmış sıra sıra kara mezar taşları
taşırım kardeşlerimi göğsümde siyah gölgelere tanık
dağları aşsınlar diye yavrularımı kendi etimle besledim
uçmayı unutmasınlar diye kendi kanımı içirdim nesillerime
ben kırk kanatlı simurgum
köklerim alevlere sokulur
şimdi sana geri geliyorum
aç ağzını!
Kayıt Tarihi : 14.1.2011 13:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!