Ritimli Çoğul Anılar (A. Ş. K. Adına)
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
ılık sabahların buruşuk çarşaflarında okşar gibi seni
güneşi söndüren gülüşüne gömdüğüm dudaklarımda
SADECE BU BÖLÜM BİLE BAŞLI BAŞINA BİR ŞİİR.BAŞTAN SONA ETKİLEYİCİ İMGELERLE DOLU.TEBRİKLER RENGİN HANIM.TAM PUAN GÖNÜL SAYFANIZA.SELAM VE SAYGILARIMLA İYİ SENELER MUTLU YARINLAR DİLİYORUM.
beğenerek okuduğum bir çalışma özellikle giriş güzel ve anlamlı tebrikler
'hemen… bekletmeden… dağlara olmalı yolum sarp, kayalık
tütsüler derlemeliyim Tibetlerden ruhumda mistik ezgilerle
en sevdiğin çiçekleri toplamalıyım zirvelerden
önceden benim sevmediğim
karanfil demiştim sana da
omuz silkip; dağ çiçekleri olmalı illa '
Hanımefendi
Aşkın SÜPER şiiri. Her zamn HARİKASINIZ. Kutlarım ALKIŞLARLA gönülden. Tam puan gönül çeşmemden.
şimdi… ben yine uyandıracağım aynı sabahı her şafağa
nefesini dinlediğim gecelerin korkuları saracak bir daha
aynı gün doğumlarına uyanan hiçbir söz olmayacak eskisi kadar derin
kollarımda uyurken veda sözünü duyamamış olduktan sonra
(hangi takvimin sancısı olacağı ne fark eder, de ki 13-Şubat)
Yan yazılmış bir sekiz kadar saygılar...
Âlimoğlu
Aşk adına güzel anlatım,beğeniyle okudum,yüreğine sağlık,tebrikler,tam puan
Adı 'k'olan kadın ve adı 'a' olan adamın, yaşamın kuytu, dipsiz derinliklerinden kopup kendilerini buldukları 'k' da, mutluluğu bulmaları ve doyasıya yaşayan bir aşk duyarlılığını içlerine sindirmelerini dile getiren duyarlı dizeler nefisti, kutlarım Rengin Hanım. Sevgilerimle esen kalın! (10on+ant)
ve bundan sonra… hiçbir şey değişmemişçesine
beyaz yastığa dağılan kadife saçlarını okşayacağım
pembeliği solmuş yanaklarına değecek dudaklarım
hatta kızarmış ekmek kokusunu duyacağım yok yere
çaydanlığın neşesine karışacak uykunun huzuru
çekip içime odaya sinen aşkın kokusunu
günaydın birtanem diye sesleneceğim
biliyorum, boş duvarlara çarpıp dönecek sesim
her şafakta yeniden yeniden seni yaşatacağım ...
aslında şiirin sadece bu bölümünü almak diğer mısralara haksızlık etmek olacak ama...
şu kadarını söyleyebilirim,bi şiir bi insanı ancak bu kadar etkileyebilir,bu kadar dokunabilir her bir hücresine,bu kadar hissettirebilir yoğunluğunu iliklerinde...ilmek ilmek,nakış nakış bu kadar hoş işler nakkaş desenini,bu kadar zerafetle anlatılır duygular...bu kadar hoş bi tat bırakabilir her zerresinde...bi kalem bu kadar güzel ışıldayabilir,bi yürek bu kadar coşkun akabilir...her zerremde baştan ayağa kadar zevkle doluyorum sizi okurken...bu haz hiç bitmesin...sevgiyle...
Kadın elinden çıktığı besbelli özenli bir kompozisyonu var, şiirin.
Ve binbir pencereli aşk sarayına kendince açılan bir penceresi var.
Başarılı sözünü hakedecek bir şekilde gereksiz ve zararlı sözlerden arınmış hijyenik bir şiir.
''Kutlarım güzel bir şiir emeginize yüreginize saglık saygılar..''
A.Ş.K Adına mükemmel bir eser ortaya çıkmiş...Okumaktan büyük keyif aldım teşekkürler...tam puanımla listemde...Kutlarım...Saygılar...
seni hep tebrik etmekten asla bıkmıyacağım güzel kadın yine bir mükemmelin altında bir değerli imza
....Rengin alaca atlı......
müzeyyen başkır
Bu şiir ile ilgili 69 tane yorum bulunmakta