1965 Yılında Giresun'da doğdu.şehir ve Bölge Plancısı.Yerel yönetici.
Dalgalarına güneş değdiğinde denizimin
Yosunlarından çıkar, gülümser sarı balık
Rasgele çeker reisler
Komşu takanın bereketine
…Karşı kıyı bir siluet olur
Güçlüydük biz çanakkalede
Olmasa bile topumuz tankımız
Pençeliyor göğüslerini zifiri karanlıkta
Kan ediyor,revan ediyorduk
Toprak anaya sığmaz olmuştuk her düşüşümüzde
Can verip,candan ediyorduk.
Ben senin için ölümü erteledim
Bu kadar masum bu kadar günahsızken
Ne meşakkatli iştir bilir misin?
Kalkacak ikinci treni beklemek
Daha gitmeden öbürü istasyondan
Kuşlar vardı önceleri
uçar çimenler üzerinden
zeytin ağaçlarına konarlardı.
Gemiler geldi kırıp halatları
mavi suları yararak
doğrultup hain namluları zeytin ağaçlarına
İki kapı açılır yüreğimde
geldikçe aklıma rüyalarda yaşarım
iki kapı var yurdumda
duydukça ismini çağlayıp coşarım.
İki kapı var, ne ahşaptır ne demirden
Düşlerimi bulandırın gönlünüzce
Kanıma girin
Okyanusun sarıbalığından ayırıp
Bitirin suya olan muhabbetimi
Dağ başında
Bir çoban kulübesine kilitleyin bedenimi
Düştü yine geceye hasret
Sınırını zorladım umudun boş kadehlerde
Anılarda okşadım saçlarını tel tel
Bilmediğim her lisanda
Söyleşisini dinledim su ile çakıl taşlarının
…savrulurken gönlüm
Toprağın altında tenlerimiz
Koynumuzda ölüm
Geride kestane pişirdiğimiz kış sobaları
Camlarda eskiyip solan buğulu geceler
Ah… Ayazından düşmüş ne düşmüşse çimenlere
Anakonda kırk doğurdu yarı mahrem gölgelikte
Bir yavru yırttı önce kanlı zarı, ince deriyi
Kokladı havayı, duydu şırıltısını suyun
İtti gövdesini ileri
Kırk doğurdu Anakonda biçare gölgelikte
Darp et beni de
Ey yaşam
Kurbanlarını sunaklarda beklemiyor
Tanrılar
Düşmüş yollara insan yanımız
Dönsem olmuyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!