geceler kimseyi gün ışığına çıkarmaz canım
eğer sırtında taşıdığın koca bir dünya değilse
hiçbir köprü karşıya geçirmez.
GECEYE ŞARKI
IV
Sensin, sarhoş eden şarap,
Şimdi ben tatlı danslarda kanamaktayım
GECEYE ŞARKI
I.
Bir nefesin gölgesinden doğmuş
Dolanıp durmaktayız terk edilmişlikte
Ve ebedi olanda kaybolmuş
GECEYE ŞARKI
II
Varsın, son acılar bende vücut bulsun
Savunmuyorum kendimi, ey karanlığın düşman güçleri.
Nihayet siz büyük sükuta uzanan yolsunuz,
GECEYE ŞARKI
III
Sen ey kapkara yürek, ey karanlık gece,
Kimdir yansıtan en kutsal dayanaklarınızı,
Ve kötülüğünüzün son uçurumlarını?
GECEYE ŞARKI
IX.
Ey gece, acılarımın önündeki dilsiz kapı,
Gör artık bu karanlık yara izinin kanadığını
GECEYE ŞARKI
V.
Derin huzur - ey derin sükunet!
Yok artık sofu çan sesleri,
GECEYE ŞARKI
VI.
Bırak, suskunluğum senin şarkın olsun!
Ne ifade edebilir ki fısıldayışları sana,
Hayatın bahçesinden ayrılmış bir yoksulun?
GECEYE ŞARKI
VII.
Toprakta ölüşlerini duydum çiçeklerin,
Kaynak sularının sarhoş yakınmalarını,
GECEYE ŞARKI
VIII.
Suskundu karanlık, beni söndürdüğünde,
Gün ortasında ölü bir gölgeydim -
GECEYE ŞARKI
X.
Bir zamanlar gülmüştü içimdeki şeytan.
O zaman bir ışıktım parıltılı bahçelerde,
porselen kadınlar şiirinizi okudum kadınları aşağılayan bu dizelerden hiç hoşlanmadım...