Kızma bana…
Çünkü, gözbebeğinde asılı o hasret benim,
Bir bakarsın zehir, bir bakarsın kusmuşum nur,
Sakın ha, kızma bana…
Göğe çıkan sitemin, o anda beni bulur…
Paylaştığımız her zamanda, dört mevsim akar içimden
Ve her mekânda, katıksız aşk!
Şeytanın her haline aşina,
İblisin her tuzağından haberliyim…
Ne sen bana hediye,
Ne de ben sana mecbur,
Yasaklanmış elmanın çürümüş hali benim…
Elimde bir demet gül, kaç mevsimdir solmayan…
Şu yüreğim bir tabut, kimseye yar olmayan…
Ben o varış değilim, ağzından salyalar akan,
O menekşe değilim, koklandıkça horlanan…
Sırrımı sorma bana, simsiyahtır gözlerim
Şu molasız değirmen, ufka dolan gün benim…
Sabahsız karanlıklar ensemde paslı kılıç
Zamansız ayrılıklar, ne bir günah ne de suç…
Her kavgadan çiçekler, cennet olsun koynuna
Her küsüşten mısralar, feda olsun yoluna…
Biz ikimiz bilinmez sırların tanığıyız
Biz ikimiz mahşerin en güzel sanığıyız…
Her mısra bir örümcek,
Her dörtlük bir ahtapot,
Her gecem sırra kadem,
Ayışığı son umut..!
Kasım 2012, Ankara
Saffet Akkaya SancakKayıt Tarihi : 21.11.2012 20:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Her küsüşten mısralar, feda olsun yoluna…
Çok şık bir söylem,çok şık bir şiir...Kutluyorum,saygılar sayın şair...
TÜM YORUMLAR (1)