Mesut bey, yıllarca şirkette çalışmış para biriktirmiş kendi şirketini açmış
işleri gayet güzel giderken eşi Merve hanım ile lüks içinde yaşamış bir kızı bir oğlu olan çift çok mutluymuş. İlerleyen zamanda şirkette sorunlar çıkmaya başlamış işlerinin bozulduğuna çok üzülen Mesut bey, düzelecek ümidiyle şirketi kapatmamış. Günden güne kötüye giden şirketin çok borcu olmuş.Artık çıkmazda olduğunu anlayan Mesut bey, şirketi kapatmış tüm mal varlığını kaybetmiş başka bir şirkette çalışmaya başlamış iki çocuğu ve eşi lüks hayata alıştığı için kısıtlı yaşamaya tahammül edemiyormuş. Ailesiyle sorunları başlayan Mesut bey, arkadaşlarıyla takılır eve geç gidermiş. Yine de Merve hanımın dırdırından kurtulamazmış.
Merve hanım: Bugün Seda Nur geldi. Arabasını değiştirmiş nasılda havalı anlatıyor sinirimden çatladım valla.
Mesut bey: Akşama kadar başım ağrıyor zaten birde sen başlama.
Kızı Selin: Baba arkadaşım ailesiyle tatile gidiyormuş. Biz ne zaman gidiyoruz?
Merve hanım: Müzeyyen hanımlar İtalya` ya gidiyormuş biz nereye gideceğiz?
Mesut bey: Sizi bilmem ama ben karaca Ahmet mezarlığına gideceğim.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman