kaldır kaşlarını, kaldır da
vicahimi topla, reyyan-ı aşktan
sudeyim, dudak eşiklerinde sude
ıtlahımı çepeçevre kuşatmış beyhude
kudretini kuşan da, İlahi mecazdan
şu zamansız rü’yete, dur de!
közü nara dönmüş, efkarı aliye
efgan tepesinden seslenip ahaliye
hal böyleyken, sarsıp ta mukavemeti
çağıralım mı, meftun mefkureleri
çağıralım mı, tüm menşureleri
içtimaa, hizaya dersin
hilye bozgunu bir şuranın kaçkınlarıyız biz
bir parmakta, üst üste takılmış yüzük gibi, ikimiz
hazarda, gülerken ağlayabilen, kırkikindiyiz
hissi kalbel vukudan sonra, sukuttaki iz
dışımız el’as dünya, içimiz derya deniz
hasselerin husule geldiği yerdeniz
bilaistisna, aşka her demiz
lakin, toprağa dönecek bütün renkler
toprak olacak lebi derya, elvah ve beden
bir gönül güzelinin kucağında ahenkler
bir tebessüm, bin yıllık sulha neden
sudeyim, dudak uçuklarında sude
ümitsiz, çaresiz ve beyhude
kudretini kuşan da, ey aşk!
şu fani rü’yete, dur de!
...
03.12.2008
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 3.12.2008 09:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hilye bozgunu bir şuranın kaçkınlarıyız biz bir parmakta, üst üste takılmış yüzük gibi, ikimiz hazarda, gülerken ağlayabilen, kırkikindiyiz hissi kalbel vukudan sonra, sukuttaki iz dışımız el’as dünya, içimiz derya deniz hasselerin husule geldiği yerdeniz bilaistisna, aşka her demiz
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!