- - - Musikîşinas Adem Yaldız Hocamıza - - -
Ellerinden öperek başladığım mektuba,
Gençliğin yozluğunu pul etmekmiş kaderim.
Diz vurduğum âşıklar, deseler ki “Merhaba!”
Mahzunî’ye ne derim!.. Reyhanî’ye ne derim!..
Tül çekti gözümüze batılılık merağı,
Küstü gitti İhsanî, yetim düştü Çırağî,
Hangi dağın ardına saklamıştık barağı?
Arapgirli Fehmi’ye, Yangunî’ye ne derim?
Yarin kömür gözleri; sazdı Çobanoğlu’ma,
İbretî’den dem vurup, yüreğimi dağlama!
Salya sümük solfeji tıngırdıyor bağlama,
Sersefilim sevdiğim, Selimî’ye ne derim!..
Dudağım lehimlenmiş duyulmuyor avazım,
Sen Köroğlu Ruşen’sen, ben de küçük Ayvaz’ım,
Horlanır türkülerim, üvey evlattır sazım,
Kaygusuz’a ne derim!.. Ercişli’ye ne derim!..
Bebeciktim elinde mızraba odaklandım,
Sazımla apıldadım, türküyle kundaklandım,
Madımak’ın içinde vahşice kundaklandım,
Akarsu’ya ne derim!.. Nesimî’ye ne derim!..
Âdem’in andacında, Hançerî'dir tarifim,
Sen Kazancı Bedih ol, ben de Ozan Arif’im,
Sen Muharrem Ertaş’san, ben Mahzunî Şerif’im,
Aşık Veysel babaya, Reyhanî’ye ne derim!..
17 Ekim ‘11
Kayıt Tarihi : 4.6.2023 10:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!