Reyhani melodilerinde süzülüyor güvercinler
Çocuklar kanayan, kabuk tutmaz yaralarına
Arapça ağlıyor bu şehirde..
Karşı evin damında umut ile şakırdıyor parmaklar
Birbirine karışıyor zılgıtlar..
Kızılcık şerbeti aromasında oluyor mutluluklar..
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
karanlık odam..
simsiyah...zifiri....
gözlerin gibi...
düştüm...
canım yandı..
kirpiklerin.....
ne zayıf...
asıldım...
kırıldı....
düştüm...
yüreğine...
canım yandı...
düştüm...
öldüm......
Reyhani melodilerinde süzülüyor güvercinler
Çocuklar kanayan, kabuk tutmaz yaralarına
Arapça ağlıyor bu şehirde..
Karşı evin damında umut ile şakırdıyor parmaklar
Birbirine karışıyor zılgıtlar..
Kızılcık şerbeti aromasında oluyor mutluluklar..
Gece
Günde kalmış güvercinler
İzala.. yarınlara emanet edilecek yitik bir sevda..
Tüm hasretlikleri azad ediyorum artık
Uzaklıklara haykıyıyorum yılgınlığımı..
Dünlere inat
Bu düğün gecesinin hüznüne boyuyorum
Karanlıklarımı..
Serdar Atlıbatur
çok güzel....mekanınızın atmosferini iyi yansıtmışsınız dizelerinizde....
ellerinize sağlık...
Reyhani melodilerinde süzülüyor güvercinler
Çocuklar kanayan, kabuk tutmaz yaralarına
Arapça ağlıyor bu şehirde.. kelimelerinizdeki efsun etkisiyle sustum kaldım desem!! tebrikler
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta