Dinle bu şehirdeki suskun çığlıkları,
Gündüzünde mutlu herkes
Gecesinde hüzün saklı,
Yıldızın sessizliğinde mi solmalı
Yoksa parıltısına mı kanmalı,
Ufacık bir gülüş yaşatacakken insanlığı,
Net hatırlamıyorum zamanı
Ama biliyorum ki çok oldu,
Sokakta kendimden habersiz gülüşlerim
Daha somut fikirler için ağlayışlarım...
Çok oldu bir şeyi gerçekten umursayalı,
Nasıl çözülür yürekteki yumru
Belirsizlik mi köreltir umudu
Bir düş ki, ömre pusu kurdu
Şimdi çekilen cefa utansın
Belki emelin yeşerir bir gün
Yankılar susturur sesimi,
Gölgeler yok eder benliğimi,
Kendimi öyle bir geçmişim ki,
Aslım sahteme imrenir
Dünüm bugünümü gözlerken,
Sonra yine sen yoklarsın düşümü,
Yine sen olursun derindeki 'ah'ım,
Ve sen düşümdeyken güler ya yüzüm
İşte o an, kaç 'ah'a bedel olur
Dalgasında seni saklar deniz,
Yangınların en kor arazisinde kaldı gönlüm
Çıkmazların en âlâsında,
Görünenden ibaret değil benim gördüğüm,
Benim gördüğüm daha ötelerde
Yüreğime ördüğüm bir çözülmez bilmece,
Hasretine, çıkmazına, hayaline hapsolduğum
Bir kuş uçumu özledim seni
Gönül yolunda gözlediğimsin
Bir tebessümün bindir bende
Huzuru sesine gizlediğimsin
Özlemler var içimde, adını bilmediğim..
Yağmura hasret gün gibi bekler yüreğim..
Derin mi derin bir kuyu ve ufukta bir cılız ışık..
Sorsan, hayatı beklemekteyim..
Dört yanın duvar olsa
Gönlümüze bir yol bulsak, dile gelse en içten yalvarışlar...
Bir dönüp de aynaya baksak, 'hiç'likten gayrı ne var?..
Sanma güller solacak
Dünya soğuk kalacak
Bizi hasret vuracak,
Elbet vuslat yakındır
Sorma gizli sevdamı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!