Takvimler
Rebîülevel ayının 12. gecesini gösteriyordu
Bir başkaydı gökyüzü, sanki kainatla dans ediyordu
Sular daha bir çoşkun akıyordu
Güneş daha bir kızıldı , tüm kainat artık bu şerefe hazırdı
Amine'nin rüyasında ki müjde, 18 bin aleme bir hediye geliyordu ..
İsmi soruldu heyecanla Amine'ye
Dudaklarının arasından çıktı, tek kelime '' MUHAMMED ''
O ki yedi cihan serveri , gönlü şefkat hazinesi
Son peygamber, son nebi HZ. MUHAMMED MUSTAFA (s.a.v )
Ey müjdeyle gelen kutlu nebi
Seninle değişti, dünyanın talihi ve bahtı
Ademden gelen nur senin
Seninle bitti Arapların cahiiye faslı
Yedi Cihanda ki şu şeref senin
Yıl 577
6 yaşında iken İkinci ayrılık geldi çattı
Elini tuttu Amine biricik oğlunun ve gözlerine bakarak söyledi
Evet, ben de öleceğim. Fakat ismim ebedî yâdedilecektir.
Çünkü, ter temiz bir evlâd doğurmuş, arkamda hayırlı bir yâdedici bırakmış bulunuyorum.
Dedi ve gitti ...
Peygamberin gözlerinden yaşlar oluk oluk indi
Şimdi Abdullahın yetimi Amine'nin Emaneti dedesi Abdullaha geldi
Gençlik yıllarında edep timsaliydi sözlerin
Hali hazırda haya ile bakardı gözlerin
Sen ki ol cihana oldun MUHAMMEDÜL EMİN
Şefkat elçisi canım efendim
Ateş olsa, aşkınla yüreğimde yanan
Bilal misali, taşlar olsa gövdemde duran
HZ. Ebubekir gibi , olsa ayaklarımda yılan
Senin uğruna çekilen her çile kutsal
Ey kutlu sevgili , sen ki Rehberi Kuran, Ahlakı İman
Ve geldi Cebrail Hira'ya
Sene 610
Seslendi Alemler Sultanına ''OKU ''
Dedin ki , BEN OKUMA VE YAZMA BİLMEM
Tekrar etti Cebrail ''OKU''
Bu gelen müjdeydi Kainatın efendisine peygamberlik verildi
Denildi ki : YARADAN RABBİNİN ADIYLA OKU
Artık yüreklerimiz de mutluluk kainatta ise huzur dolu
Ebu Cehil Amine'nin yetimi olarak gördü seni
Ebu Leheb ise yollarına pislikler getirdi
Tüm Alem nura büründü, kainat seninle övündü
Ne yazık ki onlara, hiçbiri senin nurunu göremedi
Taife geldiğinde taşlar atılıyordu mübarek bedenine
Gül yüzünden ise yaşlar akıyordu bir bir
Elbisene bulaşmıştı bir miktar kir
Sahabeden biri '' Ya Resullah bu kavme Allah'ın gazabını istemeyecek misin'' diye sormuştu
Ben Rahmet Peygamberiyim deyip geri çevirmiştin
23 Yılın tebliğle geçti
Huzuruna gül atan da oldu, taş atan da
Sana şair diyen de oldu, zalim diyen de
Ama sen ne zalimdin ne de dedikleri gibi şair
Sen rahmettin bizlere hasrettin
Veda vaktiydi yıl 632
Hüzün çöktü yaralı gönüllere ve yaşlar doldu birdenbire gözlere
Bir gün sormuştu sana HZ. AİŞE
Ya Resullah beni ne kadar seviyorsunuz ?
Cevap vermiştin annemize :
Ya Aişe ''kördüğüm gibi''
Varlığında seni özleyen ümmetim, yokluğunda nice olur halim
Bizde kördüğüm gibi sevdik seni Ey Nebi
Yeryüzü üzerinde gezdiğin günleri özledi
Güneş, her gün senin olduğun cihana doğmayı özledi
Bastığın toprak, senin ayak izlerini özledi
Arda kalan ümmet ise , çaresizce yollarını gözledi
Bir teselli kaldı senden, bize geriye
Kişi sevdiğiyle beraberdir demiştin bir keresinde
Sevdiğim sensin, maksudum sensin Ey Habib
İsterim ki beraber olasın, hüzün dolu gönlüme Tabib
Kayıt Tarihi : 13.5.2019 04:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!