Beklenen ne demekti? En çok kim beklenmişti?
Cahiliye kızları, çöllere gizlenmişti
Babaları sırtlara, kurt postu giyinmişti
Mevlid-i Nebi ile analar sevinmişti
Cehalet zifirinde, bilinmezdi mezarı
Kuma düşen goncalar, ağlatırdı rüzgarı
Filizlensin sinede, Resul'un bergüzarı
Özlenen ne demekti? En çok kim özlenmişti?
Gölgeli sağ omuzda, nübüvvet gizlenmişti
Putlar bir bir yıkılmış, yürekler dirilmişti
Gaybdan Ehl-i Kitaba haberler verilmişti
Söndü kadim ateşler, müjdeledi baharı
Şahitti Bahira'nın tükenmez intizarı
Aydınlatsın edvarı, Resul'un bergüzarı
Adalet ne demekti? En çok kim gözetmişti?
Emrolunduğu gibi dosdoğru hükmetmişti
Evveli El Emin'di, öylece tanınmıştı
Sadrından yarılıp da cisimden arınmıştı
Dillerin destanıydı, gül çehrenin vakarı
Alnı kirli çağların, dize geldi inkarı
Sıratta binek olsun, Resul'un bergüzarı
Mükellef ne demekti? En çok kim yüklenmişti?
"İkra" dedi Cebrail, ilk vahyi üstlenmişti
Alemde bir heyecan, cümleler yetmemişti
Örtüye bürünse de Rabbi terk etmemişti
Zahir yirmi üç yılın, başlamıştı ikrarı
Asırlarca yeşerdi, İslamiyet çınarı
Hayata rehber olsun, Resul'un bergüzarı
Sabretmek ne demekti? En çok kim sabretmişti?
Kureyş'in zalimleri, hayatı zehretmişti
İşkencede Yasir'ler Rabbini zikretmişti
"Ehad" diyen Bilal'i zalimler seyretmişti
Hicretle aradılar doğulacak diyarı
Mazluma kanat gerdi Habeş'in hükümdarı
Yayılsın dört bir yana, Resul'un bergüzarı
Cengaver ne demekti? En çok kim cenk etmişti?
Allah'ın Aslanları, nefsini terk etmişti
Tarih hiçbir ciğeri, dişte resmetmemişti
Mus'ab gibi yiğide, kefeni yetmemişti
Gör! Toprağın babası, ol Haydar-ı Kerrar'ı
Geri kaçmaz sallardı, imanla zülfikarı
Onlar gönül serdarı, Resul'un bergüzarı
Belagat ne demekti? En çok kim şaşırmıştı?
Şairler secde edip, parmaklar ısırmıştı
Örümcek ağlar örüp, Sıddık dost setretmişti
Ayı ikiye yarıp, göklere neşretmişti
Taif şarap içmişti, fıtrat sütten pınarı
And olsun ki aştılar Burak ile cidarı
Miraç'ın hediyesi, Resul'un bergüzarı
Selamet ne demekti? En çok kim paylaşmıştı?
Cennet ehli, O'nunla dünyada kaynaşmıştı
Hatem'ül Enbiyaydı, bir ömür anlatmıştı
Şahit olup tutanlar, alemi kuşatmıştı
Arafat'ta, Mina'da minareler mimarı
Gül Çehre'nin cebinde, huzurun anahtarı
Vasiyetli vedadır, Resul'un bergüzarı
Sevilmek ne demekti? En çok kim sevilmişti?
Danesi dolgun başlar, secdeye eğilmişti
Ahir zaman kulları, görmeden dizilmişti
Sünneti, ümmetine emanet edilmişti
"Lebbeyk" deyip dolaştı, muhaciri, ensarı
Derdi olan taşıdı Kur'an'daki baharı
Onlar çölün evladı, Resul'un bergüzarı
Kayıt Tarihi : 19.9.2022 08:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!