Resul'un Bergüzarı Şiiri - Yusuf Aktaşçı

Yusuf Aktaşçı
131

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Resul'un Bergüzarı

Beklenen ne demekti? En çok kim beklenmişti?
Cahiliye kızları, çöllere gizlenmişti
Babaları sırtlara, kurt postu giyinmişti
Mevlid-i Nebi ile analar sevinmişti

Cehalet zifirinde, bilinmezdi mezarı
Kuma düşen goncalar, ağlatırdı rüzgarı
Filizlensin sinede, Resul'un bergüzarı

Özlenen ne demekti? En çok kim özlenmişti?
Gölgeli sağ omuzda, nübüvvet gizlenmişti
Putlar bir bir yıkılmış, yürekler dirilmişti
Gaybdan Ehl-i Kitaba haberler verilmişti

Söndü kadim ateşler, müjdeledi baharı
Şahitti Bahira'nın tükenmez intizarı
Aydınlatsın edvarı, Resul'un bergüzarı

Adalet ne demekti? En çok kim gözetmişti?
Emrolunduğu gibi dosdoğru hükmetmişti
Evveli El Emin'di, öylece tanınmıştı
Sadrından yarılıp da cisimden arınmıştı

Dillerin destanıydı, gül çehrenin vakarı
Alnı kirli çağların, dize geldi inkarı
Sıratta binek olsun, Resul'un bergüzarı

Mükellef ne demekti? En çok kim yüklenmişti?
"İkra" dedi Cebrail, ilk vahyi üstlenmişti
Alemde bir heyecan, cümleler yetmemişti
Örtüye bürünse de Rabbi terk etmemişti

Zahir yirmi üç yılın, başlamıştı ikrarı
Asırlarca yeşerdi, İslamiyet çınarı
Hayata rehber olsun, Resul'un bergüzarı

Sabretmek ne demekti? En çok kim sabretmişti?
Kureyş'in zalimleri, hayatı zehretmişti
İşkencede Yasir'ler Rabbini zikretmişti
"Ehad" diyen Bilal'i zalimler seyretmişti

Hicretle aradılar doğulacak diyarı
Mazluma kanat gerdi Habeş'in hükümdarı
Yayılsın dört bir yana, Resul'un bergüzarı

Cengaver ne demekti? En çok kim cenk etmişti?
Allah'ın Aslanları, nefsini terk etmişti
Tarih hiçbir ciğeri, dişte resmetmemişti
Mus'ab gibi yiğide, kefeni yetmemişti

Gör! Toprağın babası, ol Haydar-ı Kerrar'ı
Geri kaçmaz sallardı, imanla zülfikarı
Onlar gönül serdarı, Resul'un bergüzarı

Belagat ne demekti? En çok kim şaşırmıştı?
Şairler secde edip, parmaklar ısırmıştı
Örümcek ağlar örüp, Sıddık dost setretmişti
Ayı ikiye yarıp, göklere neşretmişti

Taif şarap içmişti, fıtrat sütten pınarı
And olsun ki aştılar Burak ile cidarı
Miraç'ın hediyesi, Resul'un bergüzarı

Selamet ne demekti? En çok kim paylaşmıştı?
Cennet ehli, O'nunla dünyada kaynaşmıştı
Hatem'ül Enbiyaydı, bir ömür anlatmıştı
Şahit olup tutanlar, alemi kuşatmıştı

Arafat'ta, Mina'da minareler mimarı
Gül Çehre'nin cebinde, huzurun anahtarı
Vasiyetli vedadır, Resul'un bergüzarı

Sevilmek ne demekti? En çok kim sevilmişti?
Danesi dolgun başlar, secdeye eğilmişti
Ahir zaman kulları, görmeden dizilmişti
Sünneti, ümmetine emanet edilmişti

"Lebbeyk" deyip dolaştı, muhaciri, ensarı
Derdi olan taşıdı Kur'an'daki baharı
Onlar çölün evladı, Resul'un bergüzarı

Yusuf Aktaşçı
Kayıt Tarihi : 19.9.2022 08:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!