Hep en derinden, en derine yolcu ederim ben mürekkeblerimi.
Ehl-i dertten geçemesede bir yanım,
Hep en koyularda hapsederim ben içime batan hicranlarımı.
Neyden ola ver yansınken dünlerim,
Irak yerlere boşaltırım hatıralarımı doldumu gözlerim.
Eylül diyorum işte azizim;
Güz mevsiminin zil bekçisi,
Hatıra sandıklarının çilingircisi.
Hazan günlerinin ;
Yaşlı Kasım'ına, Huzursuz Ekim'ine inat
Sonbaharın tap tazecik gelincik kızı.
Bak kadın!
Her cumartesi her yere gün doğarken doğudan,
Bana bir sen doğar ta hasretin en koyu yerinden.
Her cumartesi demli bir bardak çayın yanmışlığı düşerken içime,
Anlarım ki çay dalının özlemine yanmış ben de senin hasretine.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!