En sevdiğim ağaç söğüttür,
Bilirmisin?
Suya sevdalıdır söğüt.
Ve sevdiğine uzatır kollarını.
Eğilmek pahasına olsa bile.
Rüzgarlarda kopan her yaprağı.
Muhsin Yazıcıoğlu'na ithaf edilmiştir...
Eyvah gönlüm dara düştü,
Tenim yanar,narda benim.
Yiğit insan kara düştü,
Nifak girdi araya,gücendirdim gönlümü,
Koparttılar goncayı,ağlattı zar-zar beni.
Aşarak engelleri,ulaşırken hedefe,
Mani oldu vuslata,durdurdu nazar beni.
Bugün oturup, düşündüm…
Saatlerce hesap yaptım.
Kendi kendime.
Seninle tanışmamızı,
Konuşmamızı hatırladım…
Tam iki yüz seksen bir gün olmuş…
Bir gün,
Bir çadır kurup Anadolu’ya,
Yurt edinmişim.
Ve güzelleştirmek için yurdumu,
Uğraşmışım, didinmişim.
Kızımın her gününe bir çam,
Hep o rüzgar, hep o rüzgar
Estikçe seni özlerim.
Yollarımı hatıralar
Kestikçe seni özlerim...
Bir yangın ki; damar damar
Yurdumdan güneye seher rüzgarı,
Götür O Resul’e selamım benim.
Gitmez hayalimden o dost diyarı,
Acizdir vasfından kelamım benim.
Bu hasret bu sevgi kül etti beni,
Bir rüzgar esintisinde ,
İnce yağarken yağmur
Aksamın karanlığı sarar beni
Okşarcasına alıp götürür, taa derinlere.
Kayboldum karanlığın içinde
Deli eder bu rüzgar insanı;
Romantik eder,
Sarhoş eder.
Okşar saçlarını,
Âşık eder.
Hele bir de sezebilirsen denizi;
Dün gece gökyüzünü şöyle bir seyre daldım,
Hayaller aldı gitti, Tuna’da abdest aldım.
Nerede hani şimdi Tuna’ya kanını katan?
Yarın hakkını arar kefensiz yerde yatan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!