REST
Bizden size kul olmamızı istiyorsunuz.
Kökleştiren kanunlarınızı onaylamamızı…
Köpekleştirme hürriyetinizi kabul etmemizi istiyorsunuz.
Ve size topraklarımızı hediye etmemizi…
Size namuslarımızı peşkeş çekmemizi istiyorsunuz.
Onursuzca yaşamaya rıza göstermemizi…
Bizi benliğimizden uzaklaştırmak istiyorsunuz.
Ve aşağıların en aşağısına atmak…
KABUL ETMİYORUZ ULAN! ! !
Siz İslam’la oynanmayacağını,
Müslümanlara yanlışta ısrar yapılmayacağını anlamadınız mı?
Hamas şah damarımızı kesmedi mi?
Hizbullah sizi rezil rüsva etmedi mi?
Hayber’i unuttunuz mu?
Ömer Faruk’u…
Selahaddin’i…
Dağlar gibi koca yürekli şehitlerimizi unuttunuz mu?
Irmaklar gibi çağlayan Mücahidlerimizi,
Dik duran bacıları,
Er doğuran anaları,
Yılmayan, yıldıramadığınız bebeleri unuttunuz mu?
Ya onunda on birinde tankınıza taşla direnen kardeşlerimizi…
Hasan’ı, Hüseyin’i, Ahmed’i
Abdullah’ı, Muhammed’i unuttunuz mu?
Ellerimizdeki Kur-an’ı
Gönlümüzdeki İmanı
Sünneti Seniyyeyi hangi paranız satın alabilir
Siz ancak satılmışları satın alabilirsiniz
Yani kansızları,
İmansızları,
Allahsızları! ! !
Unutmadığımız çok şey var.
Sabra halen gönlümüzdeki ateştir.
Satilla kor gibi her daim yanmakta.
Sonra o mazlum Şeyh Ahmed…
Şeyh Ahmed’in İsmail’ce bakan gözlerini hiç unutmadık.
Onun o kırılgan boynunu…
Münacatlarını, şikayetlerini…
Onun o imkansızlığını hiç unutmadık.
Haykırışları halen kulaklarımızda…
Ve o haykırışlar bizi uyutmamakta!
Gazze’de dökülen kanları,
Batı Şeria insansızlıklarını da unutmadık.
Beyrut’u, Kana’yı, Teyiri’yi,
Golan tepelerini de unutmadık.
Ve insanlığı da unutmadık.
Affetmeyi…
Af’daki gizli intikamları sildik.
Ve küllerimizden yeniden, bir daha dirildik.
Bosna’da gömülen umutlarımız,
Somali’de acıyan canlarımız,
Afganistan’daki davamız,
Necef’teki umudumuz yeniden dirildi.
Teleferi’deki onurumuz ayağa kalktı.
Bağdat’da itiraz ettik.
Tahran’da rest çektik
Ve ayağa kalktık dimdik!
Biz sizden kokmuyoruz!
Biz yurtlarımızı size vermiyoruz!
Biz sizden bağışlanma dilemiyoruz!
Bir canımız var o da Allah’a emanet!
Gelmek istiyorsanız buyurun;
Ya herro ya da merro!
Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın! ! !
Lokman HAMİTOĞLU
Kayıt Tarihi : 15.10.2006 00:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!