Elinde kalemiyle, dokunduğu her çizgi
çiçek açan bir ressam gibisin bende.
Dün göğümde bir buluta değdin,
mevsimi değildi oysa;
çöllerime yağmur yağıp, sahrada bir gül açtırdı.
Yol kenarında dökülmüş çiğdemler vardı,
kalemine çarptı; tablom güne bakanlarla doldu,
her biri otuz iki diş çekirdek, gülümse gibi.
Eski bir pencerenin pervazından eğildin,
sarmaşık sardı kuzey cepheme,
zamanın çatlağını örttü usulca.
Bir kıvrım çizdin avuçlarıma,
begonviller açan kıyılar gibi;
içimde suskunluğuma dokundun,
leylaklar mor bir sükûtta belirdi.
Elin değdi bir taşın alnına,
kardelenlerim açtı, kışın nabzını durdurarak;
baktın bir gölgenin ucuna,
nergisler eğildi, sessizliğin suyunu içerek.
Güldün, eski bir mendilin kenarında
karanfil açtı, vedayı hafifleten.
Sonra fısıldadın bir kelimeyle,
sümbül sardı, unutulan bir şarkının nakaratında.
Parmağını rüzgârın saçlarına sürdün...
lavantalar belirdi, uzak bir yazın soluğunda.
Bir hanımeli tırmandı, duvarın hafızasını silerek,
bir şiirin ilk dizesinden öptün,
şakayık açtı, kırılgan bir sevinçle.
03/09/2025
13:33 #wahran
@demlenmisSiirler
(528)
Demlenmiş Şiirler 2
Kayıt Tarihi : 12.9.2025 19:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!