Ressam Zeliha Demirel İle Söyleşi

Nefise Tuşaye Karataş
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ressam Zeliha Demirel İle Söyleşi

Söyleşiyi hazırlayan:
Nefise Karataş
Sanatçımız:
Zeliha Demirel (ressam – yazar)

SANATHANE

Kentimizin içinde yaşayan ve sanatsal anlamda tüm ekonomik ve maddesel koşullardan kendini soyutlayarak üretime yoğunlaşmayı başaran değerlerimizden bir tanesi olan Zeliha Demirel ile hoş bir söyleşi gerçekleştirdik. Ayrıca yaptığımız sohbet havasındaki sıcak söyleşide resim sanatının diğer sanat dalları kadar topluma yön verdiğini, tarihsel süreçlere yönelik açıklamalarından da anlamış bulunuyoruz. Söyleşi notlarımız ise şöyle…

Nefise Karataş: Sizi daha çok etik değerleri ve dışına taşma konusunda belirli kalıpları olan bir sanatçı olarak tanıyoruz. Kendinizi kendinize göre bize nasıl tanıtırsınız? Bu kalıpları oluşturan sanatçı duruşu olamayacağına kanımca yani olmaması gerektiğine göre, yükselttiğiniz eleştirel geçerlilikler nelerdir?

Zeliha Demirel: 1969 Konya Akşehir doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Akşehir’de tamamladım. Daha sonra Selçuk Üniversitesi, Mühendislik Mimarlı Fakültesi, İnşaat bölümü’nden mezun oldum. 2000’den bu yana aktif olarak resim yapmaktayım. Edebiyat ağırlığı olan Sunak Dergisi ve Plastik Sanatlar dalındaki sanatçıların hazırladığı resim işlevli, Kent ve Sanat Dergisi’ne de kalem olarak katkılarım oldu. Şu an Kent Kültürü ve Sanat Hareketi’nin bir ayağı olan Atölye Mavi’de resim çalışmalarımı sürdürüyorum.
Beni rahatsız eden en çok popüler kültürdür ve buna bağlı olarak yaşamın getirdiği ve indirgediği içi boşalan herşey. Fast-food yaşam biçimi. En çok beni irrite eden aynı zamanda her kavramın çabuk tüketilmesi ve hızına yetişememek…

N.K. Sanatsal anlamda resmin çıkışına baktığımızda belki de en ilkel bir yansıma olarak görüyorum. Çünkü bu tiyatro tanıtımına ait olsa bile örnek verilecek ilk nokta mağara duvarlarına ilkel insanların tinsel arayışına denk düşen resimler olduğu yadsınamaz. Sözden daha önce çizgi vardı. Bu bağlamda kitlesel iletişim aracı olarak şu anki duruşuna bakıldığında işlevindeki göçme nedir?

Z.D. Pekala iletişim aracı olabilirdi. Hatta görüntünün icadına kadar olabildiğini söyleyebilirim. Günümüzde dijitalleşen dünyada (tv, radyo, telefon,…) iletişimi kolaylaştıran araçların çabuk ve iktidarın istemi doğrultusunda değerlendirilmesi işlevini zayıflattı.

N.K. Şu an soyut resimler üzerinde yoğunlaşmanızı bildiğim için kaçınılmaz olarak şöyle bir soru yönelteceğim. 1. Dünya Savaşı sonucunda psikanalitik çözümlemelerin ortaya çıkması ve bir bilim dalı olarak psikolojinin Freud gibi kuramcılar tarafından araştırma sahnesinde yerini almasına bağlı olarak soyut resim çalışmalarının artması gözlemlendi. Bu durumun objelerin ve mekanların insanlara vereceği hazzın üzerine çıkabilme yani kendi içinde koşul ne olursa olsun umudu üretebilme gibi bir durum söz konusu mu?

Z.D. Şu ana kadar doğanın, insanın ve nesnel araçların resmedilme hali milyonlarca çerçeve içine alınmıştır. Buna salt karşıtlıktan kaynaklı değil, yeniyi üretmek adına mekan, çizgi, renk,biçim,… sınırlamasına gidilmeden kendi uzamımızdaki varlıkları hayal gücümüzle sezgi zorlamasına götürmek sanatçının işi olmalı diye düşünüyorum. Artık dünya üç boyutlu dönmüyor…

N.K. Şu an çoğu sanat dalında olduğu gibi baskılama ve hormonlama ile beslenen yapay ruhlar çoğaltılmakta. Bunun üzerinde orjinale yalnızca bakışları yüceltecek yalınlığın ulaşılabileceğine kanıt arayanların çoğalması neye bağlıdır?

Z.D. İyi ve doğru yapılan işler değer dereceleriyle zaman terazisinde ölçülür. Medyatik resamımız Bedri Baykam tıkanmışlığın en güzel örneği olarak verilebilir.
N.K. Özgünlüğü ortaya koyabilmek için bir ressamın kopya veya nesnel ortamında dikkatini çeken objeleri perspektife sığdırma dışında gerekli olan birikimleri ne olmalıdır?

Z.D. Öncelikle bir sanatçının güçlü bir sezgiye sahip olması gerekir. Daha sonra bilgi birikimi, bilinçli olma durumu ve olmazsa olmaz olanı da çalışmak…

N.K. Tarihsel süreçlerin verdiği çığırtkanlıklar, aşınmalar ve aşmalar bazen resim alanında ön plana çıktı. Ve bu durum edebiyatı da etkiledi. Bu konuda en büyük gösterge Rönesans Dönemi olarak verilebilir. Ve ressamların hayata dair fikirleri, feodalizme, gerici yapılanmalara olan başkaldırış halleri çağını etkilemiştir. Bu durumun felsefi ve edebiyat anlamında tersine döndüğü anlar da olmuştur tabiki. Açıkçası hangi alanda olursa olsun sanat birikimi ve üretimi olan insanın, çağının sanatçısı olmak dışında bunu aşabilmek için de egemenliğin bilinci daraltan noktalarında muhalif duruş gerekliliği vardır. Şu anki medyaya yansımış ressamların takip edebildiğiniz kadarıyla bu konudaki duyarlılığı nedir?

Z.D. Ressamların duyarlı olduğunu düşünüyorum. Fakat çağımızda çıkış yolu bulamıyorlar. Madem ki medya dediniz, buna en güzel örnek olarak Bedri Baykam’I verebiliriz. Devlet destekli eğitim ve çalışma ortamı yaratılarak ön plana çıkarılmış olan ressamımız, aydın katmanında değerlendirilirken ne yazık ki her ne olursa olsun üretken bir yazar olan Orhan Pamuk’un düşünce söylemine ithafen Bedri Baykam’ın medyaya yansıdığı kadarıyla yumurta fırlatanların tarafında yer alması sanat adına ciddi bir yaradır.

N.K. Resim öğretmenliği yapan veya bölümünde okuyanla, ressam olma çabasında olan bir üreticinin yaşama dair sanatsal anlamda hakları neler olmalıdır?

Z.D. Memuriyetin sanat anlamında hangi dalı olursa olsun üretim dinamiklerini kısıtladığı görüşündeyim. Sanat kendi içinde sınırlarını aşan özgür bir yaratım ağına denk düşebilir ancak.

N.K. Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak sanatçı duruşuna yönelik halkın kafasındaki yargıların yıkılması neye bağlıdır? Bu konu üzerinde de bizi kısaca aydınlatabilirseniz seviniriz.

Z.D. Eğitim, sosyal koşullar, yaşama farklı bakabilme, yaşayabilme istek ve arzusunun geliştirilmesine bağlıdır. Sanatın her dalında olduğu gibi resminde bir üst bilinç ve derinlilik gerektirdiğini göz ardı etmemek gerekir. Resim boya kusması değildir, tıpkı şiirin duygu kusması olmadığı gibi…

Nefise Tuşaye Karataş
Kayıt Tarihi : 5.3.2008 12:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nefise Tuşaye Karataş