Ressam Fırçası
-boynuna asılmış fermandan
utanan bir dağ gibiyim
bir deli çıksa, yarı akılla bir deli
söküp atsa fermanı
boynumu doğrultur gülerdim-
oturduğu yerden bir ressam
yarı akıllı yarı deli
yakasından tutmuş dolunayın
sıkıştırmış kara iki bulutun arasına
kenar kenar ışık süzülür tabloya
dağdan ırmaktan kaçırırcasına
yıldızları saklamış ard arda
karanlığı oturtmuş eski bir kente
gölgesini yedirmiş apartmanlara
tül perdelerden sızdırmış
kırık dökük aşkları
siren seslerini unutmuş
daracık sokaklar yapmış yol boyu
adsız kaçıncı ozanın telinden
isyana duran dizeler
vurmuş ha vurmuş gözlerine
sırt sırta binik taşların
yarı akıllı yarı deli
eskiciden aldığı çerçeveye
sığdırmış koca bir dünyayı
cansız yerde yatan bir adam orda
önünde çatılmış iki tüfekle
zulümle kırılan ışık
saplanmış kör gecenin koynuna
bir duvarı konuşturmak adına
yarı deli yarı akıllı
kaçıncı suskunluğuydu görgü tanığının
katline isyan kaçıncı sloganıydı bu
sürgünde yüzüstü akan boyadan
duvardan duvara gezinen
kuşları kovmuş bir ressam
çatılarını yıkmış evlerin
susturmuş bütün yolları
siyaha beyaz, beyaza siyah bir taşla
iskeletini çizmiş ağaçların
ve ağlaşık fırçasını en son
kırıp suya fırlatmış
Toprak Tutsun Külümü
Ercan CengizKayıt Tarihi : 28.5.2009 03:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
-boynuna asılmış fermandan utanan bir dağ gibiyim bir deli çıksa, yarı akılla bir deli söküp atsa bu taşları boynumu doğrultur gülerdim-
şiirini okudum, ama fazlalıklardan aklımda bir şey kalmadı. düşüncelerin güzel, şiirin vasattı....
HÜSEYİN GEZER
TÜM YORUMLAR (3)