Günbatımı çizmeye ıssız ovaya varmış
Saçlarının ateşin rengi ressamı sarmış
Görmüş de yürürken sen ufka doğru ardından
Rengini bulmak için bütün renkleri karmış
Endamın o ressama kırdırmış fırçasını
Dervişin avucuna koymuş bir parçasını
Avucundan süzülüp karışan bütün renkler
Bahtımı oluşturmuş boyayıp sırçasını
Derviş, mahzun edayla gezdirirken elinde
Hangi rüzgardır almış; uğultuyla dilinde
Savurarak sırçayı toprakta parçalamış
Renklerse al kor olmuş, uçup, bir kuş gönlünde
Bir şafak loşluğunda yüreğinde tutuşan
Tüm renkleri mavi kuş düşürünce gözünden
Bir hüzzam dumanıdır kanatlanıp özünden
Konuvermiş tutuşan renklerle kollarına
Bir ırmağın; kuşların anlamayan dilinden
Söndürememiş ırmak tutuşmuş o renkleri
Saçlarının renginde artık kaynayıp durur
Başını yatağında kıvrımlarınca vurur
Söylemekten yorulsa her damla o makamı
Sanmam ki bu nağmedar kıyamete dek kurur
Kayıt Tarihi : 2.12.2011 17:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Çalgam](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/12/02/ressam-dervis-kus-ve-irmak.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!