Açık söylüyorum, gizlim saklım yok benim, yalanım da.
Çınar ağacının toprağı sevmesi gibi seviyorum seni, bilirsin.
Kızılırmak’ın yatağını sevmesi, bedenin yüreğini sevmesi nasılsa,
Güneşi, yağmuru, gökkuşağını nasıl seviyorsam, seni öyle seviyorum anla işte.
Gel gör ki resmimi çiz dersen çizemem.
Mesela saçlarını çizerim bak! tanıdık saçlarını.
Sakin deniz dalgalı, “kınalı” saçlarını çizerim.
Okşadım mı hiç, kokladım mı? Hayır, hiç.
İlk saçlarında gördüm aşkı. Ve omuz başlarında.
Eşini benzerini görmedim ki hiç.
Omuzlarına bıraktığında, ırmak olur akardı yüreğime.
Ondandır belki, rahat çizerim, okşayarak, tarayarak.
Yalnız rengini ilk gördüğüm günlerdeki gibi kumral çizerim.
Yüzüne gelince, zorlanırım biliyorum hem de çok.
Bütün hatlarıyla hayalimde, en ince yerini kaçırmadan bilirim.
Bu güzelliği çizmek ustalık ister, Aşk ister, sevda ister.
Rakıyı nasıl adabıyla içmek gerekirse öyle.
Önce yüz hatlarını mitolojik kitaplarda arayacaksın.
Kime benzerse seçeceksin? Kopyala yapıştır profil…
Aşk tanrıçası Afrodit mi, vaftizci Yahya’nın Salome’si mi,
troya güzeli Helena mı, Romeo’nun Juliet’i de olabilir, Kleopatra da.
Efsanelere bakmadan olmaz. Bakmak gerek sonra.
Mecnun’un Leyla’sı, Ferhat’ın Şirin’i, Kerem’in Arzu’su,
Tahir’in Zühre’si, bir de tabiri caiz ise yağmur efsanesinin Yağmur kadınına.
Ben en doğal olanı, en güzelini seçerim.
Benim olduğun için değil seni seçmemin nedeni.
En güzeli, doğduğum günden beri seni hep aradığım
Ama çok geç bulduğumsun da ondan.
Peki, hatlarını çizdikten sonra yüzünün, biter mi bu iş?
Zor çok zor.
Dünyanın en güzel çiçeklerini toplayıp yerleştirsem yüzüne benzetemem sana.
Hangi çiçek öpülmeye susamış duran dudaklarının bu arzusunu,
Öpülesi, içilesi dolgunluğunu verebilir ki?
Hiç birini yakıştıramam, en güzeli seninkisi kalsın derim. Çizer bir öpücük alırım.
Burnun da öyle… Hangi sanatçı burnun gibi yakışanını yontabilir ki? Tanrı vergisi burnunun.
Hiç biri benzemez seninkine, ne Türkan Şoray’ın, ne de Afrodit’inki.
Ben seninkini seçerim. Gül yüzüne en yakışanını.
En kolayı, yüreğimi için için yakan öpülesi gamzelerin. İki gonca gül tak yanaklara ve öp…
Öyle güzel ki…
Zor iş çok zor. Yüzünü çizmek zor da… Ya gözlerin? Gözlerini çizmek imkânsız gibi.
Öyle derin ki gözlerin, bir orman.
İçine girsen kendini unutur, erir, kaybolur gidersin.
Bir okyanus dibi. En babayiğit balığın ulaşamayacağı derinlikte. Nefesini keser insanın.
Ama daldın mı içine aşkın, sevdanın en muhteşemini en büyüğünü en güzelini ve en acılısını, hüzünlüsünü yaşar içinde çözünürsün.
Leonardo mu, Michael Angelo mu, Picasso mu çizecek? Feriştahları gelse çizemez.
Girmeden çizilemez o gözler. Girmek okadar kolay mı? 77 düvelden çilingir getirsen giremezsin.
Şartları var ki, Sultan Harun Reşit şartları halt etmiş, Behlül olsan çözemezsin.
Girmişliğim vardı benim. Resmini çizmişliğim de, yüreğimde.
Ama bir tuvale çiz dersen çizemem. Bir daha girmeme izinin yok ki giremem.
Hem sonra, gözlerinin derinliğini, aşkla bakışını ışıtan güneşi,
Hangi tuvale sığdırabilirim, bilemem…
Mesela bedenini çizerim ama!
Endamını, vücut kıvrımlarını, teferruatını falan.
Hiç dokundum mu, sardım mı hiç seni?
Yani, kedinin askıdaki ciğere baktığı gibi bakmışlığım olmuştur belki.
Müzmin aç bir aslanın ceylanını arzulaması mesela. İştahla çizerim.
BEN RESMİNİ ÇOKTAN ÇİZDİM YÜREĞİME, YÜREĞİMLE. HER AN GÜNCELLEYEREK, YENİDEN, YENİDEN ÇİZİYORUM. SEVGİMİ TAZELEDİKÇE YÜREĞİMDE.
Temür ÖrnekKayıt Tarihi : 14.1.2013 19:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Temür Örnek](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/01/14/resmini-yuregime-cizdim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!