yol kenarı
çınar altı
tahta iskemle
tavşan kanı, acımamış
kokulu burcu burcu
demli bir çay
bardakta
ama
ince belli,
ağzında yarım
kıtlama şeker
karşında baban
yol arkadaşın
yarenliğin.
her yudumda
film şeridi gibi
geçmişin, geçmişi…
dalgalı kestane şaçları
yokuş başında
elinde bir somun ekmek.
zamanın durduğu
hiç değişmeyecek
gibi geldiği
çocukluğun
kısa pantol
kıçında,
elinde
sana yağlı
bir dilim.
bir yudumda
gençliğin,
aşkların,
evliliğin,
işin gücün…
dışarıda ustura gibi soğuk,
sulu sepken kar
bilmem kaçında gecenin
küçük odanda
portatif masa başında
yirmibeş vat
sarı ışık altında
ucu kör
kurşun kalem
yazarken
sararmış defter yaprağına,
resmi karşında
uzakta
yelkenlerine rüzgar doldurmuş
gemilere bakan
kar beyazı
saçları,
kirli sakalı ve
pembe avuçları ile…
Kayıt Tarihi : 25.11.2004 09:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!