Tokat yaralandı derinden yanıyor
Dökülen yapraklar barut kokuyor
Güller arasında yedi kırık gül var
Reşadiye şivanlı yürekler ağlıyor
Aman aman yine yürekler yanıyor
Yer,gök sis oy göz gözü görmüyor
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
KALLEŞİN İŞİDİR PUSU KURMAK
BU VATAN İÇİN, YOK DURMAK
HAKKIMIZDIR, KALLEŞİ VURMAK
İŞİMİZDİR, VATAN İÇİN KELLE UÇURMAK
FİKRET GÜRSOY
TEBRİKLER EFENDİM.
YILLARDIR YAŞANAN ACILARA BİR YENİSİ DAHA EKLENDİ
BU İŞ KÜRT TÜRK OLAYI DEĞİL ELBETTE
BARIŞTAN PARA KAZANAMAYAN KAN EMİCİ BARONLARIN HER ZAMANKİ HALLERİ
BUNLAR SADECE BURDA DEĞİL BİRÇOK ÜLKEDE BENZERİ HALLERİ YARATMIŞLARDIR
IRKLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRÜP KENDİLERİNE PAZARLAR YARATIRLAR
HALKLARDA CÜMBÜR CEMAAT BİLMEDEN BU VAMPİRLERİN CEPLERİNİ DOLDURMAYA ÇALIŞIRLAR
HAYATINI KAYBEDEN GENÇ KARDEŞLERİME YARADANDAN RAHMET YAKINLARINA VE ÜLKEMİZE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM
YAZAN KALEME SELAMLAR
Duyarlı yüreğinizi kutluyorum, değerli kardeşim Mehmet Bey, ateş düştüğü yeri yakıyor, yakmakla kalmıyor kavuruyor, acı hepimizin acısı, Selam ve Saygılarımla
Teşekkürler duyarlı yüreğinize asıl bu işi yaptıran ağzı salyalı sillah tacirlerini naletliyorum
saygı sevgiler
Hainler pusuda biliyoruz oyunları
Kiralık katiller ağlatılar şu Sazağı
Şivan sardı Adıyaman,Muş,Hatayı
Ağlamayalım gidelim barışa gayri..
neden böyle acımasız oluyor ki insan oğlu? parmağına diken batsa ah eder ama başkasının canını göz kırpmadan yakıp ala biliyor.Çıkar kirli Kar uğruna,sisli bir ülkenin atmosferinde cereyan ediyor bazı karanlık eylemler,ateş düştüğü yeri yakıyor malesefki. insanlarımızın olaylara bakış açısını mor ötesine indirmesi,madalyonun arka tarafını sorgulaması gerekiyor.Önüne sunulan bilgiyi doğru olarak kabul etmemesi,kamufile edilen doğruyu araması gerekiyor. ne diyelim yedi gencecik çocuk umutlarıyla,yarınlarıyla,hayalleri ile yok olup gitti.kim bilir hangi sisin içindeki hangi kanlı,hangi kirli hesp uğruna... umarımki bir daha anneler ağlatılmaz,hayallere balta vurulmaz,yarınları elinden alınmaz kimsenin duyarlı kaleminize ve yüreğinize tebrikler saygılarımla
evet, anaların gözyaşları silinmeli artık. ana yüreği dayanır mı bu acıya? birileri yine arının inine çomak sokuyor, bakmasını bilenler bunu görecektir. çok anlamlı bir şiir okudum, ellerine sağlık,selam ve sevgilerle.
BU TRAJİK DUYGU VE DÜŞÜNCE SİLSİLESİ YAKINMA DÖVÜNME VE AĞITSAL DİLEKLER !!!İNANÇ ÖĞESİ GEREKLİ!!!SAYGILARIMLA
şair dostumun bu duyarlılığını keşke baştakilerin binde biride duyabilse ama nerde her taraf sağır sultan olmuş eline yürğine sağlık üstad saygılarımla
Acımız, yürekleri dağladı.
Bu vahşet durmalı.
Kardeşçe,sevgiyle, beraberlikle kenetlenip yaşamalı.
Ey sen Kürt annesi amanTürk anesi
Barış umudumuz,kardeşlık şiarimiz
Yeter gayri dökülmesin gözyaşımız
Acımız var bizim barışada ihtiyacimiz
Duyarlı yüreğinizi kutluyor yaşasın barış ve kardeşlik diyorum
Saygı ve Selamlarımla
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta