Gümüş flütün sesi,
Şarez’in gözyaşını elmasa çevirdi.
Okyanusun kalbi,
Ayıramadı onları yeryüzündeki hiçbir şey gibi.
El sallardı gökyüzüne her öğlen vakti,
Bilirdi teleskopu yıldızlardan ona çevirdiğini.
Severdi yemek yaparken şarkı söylemeyi,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.