Kahverengi tepeler, mor dağlar,
Gri gökyüzü ve beyaz bulutlar,
Renkler ve renkler tabiatın paletinde,
Sarı, beyaz, kırmızı, mavi, pembe ve eflatun,
Rengarenk çiçekler,
Rengarenk insanlar
Ve rengarenk duygular.
Çıldırmamak elde değil, ağlamamak sonra.
Tutulmamak yeryüzüne, görememek gerçeği,
Sevememek ya da.
Biraz nefret, biraz şiddet,
Biraz romantizm, biraz realizm,
Biraz sevgi, biraz aşk derken geçip giden ömrümüzde,
Bir ara soluklanıp,
Telaşlardan arınıp, yeryüzünü izlesek,
Belki neden yaşadığımızı da anlardık.
Neden ağladığımızı,
Neden her sabah içimizde buram buram hüzün olduğunu,
Renklere neden bu kadar tutkun olduğumu.
Kim bilir?
Yıldızlarda değil dünyamızdadır belki,
Sorularımızın cevapları…
Kayıt Tarihi : 9.11.2021 14:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir bataklığa saplanmış da çırpınırmış gibi,
Nefessiz kalmış da can çekişirmiş gibi.
Çevresine acıdan başkasını vermeyen kanserli hücre gibi,
Kötü huylu bir tümör, dermansız bir dert gibi.
Bitmeyen bir çile; dinmeyen bir acı,
Mazlumun alnında ; acıtan, sancıtan, kanatan dikenli tacı gibi.
Öyle zavallı,
Öyle çaresiz,
Öyle kimsesiz,
Öyle terkedilmiş,
Öyle ezilmiş, büzülmüş
Ve istenmemiş.
Ötelenmiş, ötekileştirilmiş,
Yazık edilmiş,
Ziyan edilmiş
Terk edilmiş,
Mahvedilmiş.
Ömrüm…
TÜM YORUMLAR (1)