Renkleri sende sevdim;
Sende sevdim kızıllığını aşkın,
Sarışınlığını ihanetin.
Sende sevdim hasretin karasını
Aşkımın kül rengi yarasını,
Yeşilliğini Cennet'in...
Sende sevdim de renkleri,
Anlayamadıklarımla kaldım:
Aşkın rengi kırmızı,
Peki ya kanın...?
Tesadüf mü ahenkleri?
Suya renksiz derlerdi, mavi gördüm denizi.
Sanki birşeyler bozmuştu dengemizi.
Pembe bir düşe daldım, gördüğüm karanlıktı.
Belki;
Mor ötesi yaşamdan kopma bir pişmanlıktı.
Ölüm beyazdı ve bir anlıktı.
Kefenin rengi beyaz, toprağınki kahveydi.
Beyaza sarılı kızıl bir ten,
Kahve toprağa değdi.
Bulutlar boyun eğdi.
Yağmurlar mavi gökten akıyordu,
Renksizdi.
Karanlık bir gecede, karataş üzerinde bir karınca gibiydi
Ve bu karınca
Aklınca görünmeyeyim diye
Derinliklere yüzdü.
Anladıklarım da vardı:
Ömür kuştu, alacaydı.
Biraz mavi denizleri dolaştı.
Sonra, kara kara bulutlardan kahve toprağa düştü.
Pembe düşlerde saklı kırmızılı aşkları
Kızıl kana bulaştı
Ve yeşil Cennet'e düşme hayaliyle
Toplayıp hayatın tüm renklerini
Kara toprakla buluştu.
Üzerine bembeyaz karlar yağdı,
Yüreğine mavi bir nazar değdi.
Kayıt Tarihi : 4.5.2005 18:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!