Seni soruyorum ben : Güneşin değmediği;
Kardelenlerin boynu bükük hiç görmediği,
Köpük köpük çalkanan, kimsenin bilmediği,
Devasa dalgalardan, arıyorum izini.
Fırtınanın ortalığı kasıp kavurduğu;
Göz alabildiğine kayın ormanlarından ,
Süzülürken fosorlu hüzmenin soğurduğu,
Işığından duyumsarım seni karşıma çıksan.
Dostça sevgiye hasret kalmışım kanım donmuş;
Koşa koşa yoruldum ben bu sevda peşinde,
Her yanım pus içinde salkım saçak buz tutmuş,
Yine seni sorarım aşksız keder içinde.
Diz boyu kar birikmiş ,bata çıka yürürüm;
Bir yar sevdim meçhulden gelir meçhule gider Beyazlara bürünmüş düşlerimde görürüm,
Vuslata ramak kala , belki bir ömür sürer?
Koca şehir birden karanlığa gömülürken;
Köşe bucak sen ;senin hayalinle bitiyor.
Buğulu tramvaylar senle gidip gelirken,
Puslu caddeden sanki hayalin görünüyor.
İşte beklenen zaman ; bir durak ,sonra sensin!
Süslediğim düş değil : İnandığım tek gerçek.
Kavuşamadığım sen değil hayallerimsin ,
Kurutulmuş kırmızı gül gibi seni sevmek.
Senin ile birlikte şiirlerde buluşmak;
Ne güzel duygu senin ile göz göze gelmek
Sen ve ben her an aynı telaş içinde olmak,
Geçmişimize bakıp geleceği düşlemek.
Aşkı arıyorum ben, güneşin değmediği ;
Kardelenlerin boynu bükük hiç görmediği,
Fırtınayla çalkanan ;kimsenin, bilmediği,
Devasa dalgardan , soruyorum izini .
Kayıt Tarihi : 8.9.2023 18:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!