Ay gibi yüzleri var
Ateşten sözleri var
Utandım bakamadım
Güneşten gözleri var
Bursa'dan bir yel eser
Sönmedi ateşim daha korlandım
Doğruluk yolunda her an zorlandım
Fakirim yoksulum diye horlandım
Budur işte suçum duy hakim amca
Zalimin başına dert oldum çöktüm
On yıl önce dik gezerdin
Bolluk içinde yüzerdin
Sen sıksan taşı ezerdin
Bu ne haldır Halil amca
Çalardı yayın tamburun
Cesetler çiğneyip vardığın mevki
Hayat boyu sana tattırmaz zevki
Ben seni seveyim sen beni sev ki
Her şey karşılıklı unutma dostum
Dün gittim derğaha pirime vardım
Çobanlık yapamaz üç beş davara
Hiç işe yaramaz lüzümsuz Ahmet
Elli dört yıl gezmiş her gün avara
Hiç işe yaramaz lüzümsuz Ahmet
Bu gün gidip geldi Bolu Abant'a
Hak sırrına eremedin
Hazır gülü deremedin
Sen oy bile veremedin
Aldın MI üçün birini
Kapımı çalmadan ölüm elçisi
Hidayete eren kullardan eyle
İman olsun mezarımın bekcisi
Hidayete eren kullardan eyle
Ölürken dualar eylesin neslim
Ne paranın pulun ne de servetin
Ben adi dostların kurbanı oldum
Ne aşkın neşenin ne de şehvetin
Ben adi dostların kurbanı oldum
Nekaddar kaderin ne de Feleğin
Cansız durur dokusu
Ben bu gülü koklamam
Çok başkadır kokusu
Ben bu gülü koklamam
Biri dalından yolmuş
Hep aynı hikaye hep aynı masal
Sen çoktan tireni kaçırdın gülüm
Zaten bu duygular değildi yasal
Sen çoktan fırsatı kaçırdın gülüm
Senin ki aşk değil sade bir heves




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!