Pişmemişki hala çig'dir rumuzu
Boylu poslu amma düşük omuzu
Seni züpbe seni yaban domuzu
Dün bizim bağları talan eyledi
Yalvardı yakardı çok etti rica
Dünyayı güneşi döndüren sensin,
Ya derdime çare, ya al bu CANI.
Kızğın ateşleri söndüren sensin,
Ya derdime çare, ya al bu CANI.
Olmayanı yoktan var eden sensin,
Öpmüş künyesini boynuna asmış,
O yürekli asker bizim köylüdür.
Kahpe tuzağında mayına basmış,
O onur kaynağı bizim köylüdür.
Dört aylık askerken unuttu eti,
EL KAPISI
Dura dura candan bıktık,
Hafta sonu parka çıktık.
Odun çekip kömür yıktık;
Kolay mı dost, el kapısı?
Kırılır rüzgârda çürük dal gibi
Bir insan kendini bilmezse eğer.
Dalgalar batırır küçük sal gibi
Bir insan kendini bilmezse eğer.
Hiç sevmez dogruyu attıkça atar
İstersen DELİ ol istersen KAÇIK
Gel diyor mevlana GEL diyor yine
Hiç korkma bu kapı her daim açık
Gel diyor mevlana GEL diyor yine
Dağ başına çökse bir kara duman
Yat uyu milletim daha çok erken
El gavuru gök yüzünde gezerken
Bosna'ya biz arka çıkalım derken
Yavru Vatan elden gitti GİDİYOR
Yok mudur adabı yok mu usulu
Birisi kürsüden boş sözler atar,
Diğeri gölğede serbestce yatar,
Hele biri var ki hep bela satar,
Birbirini girdi bizim Daltonlar.
Biri der vur başı gövdeden ayır,
Dinle beni kazma sapı!
Dolaşma hiç kapı kapı,
Size sunduk koca Gapı,
Söyle daha ne istersin?
Yarışlarda atınız var,
Çıraklık etmeden küfür devine
Git de al gönlünü garip sevine
Belli yaştan sonra huzur evine
Babayı gönderen evlat utansın
Bakınca etrafa gönül gözüyle




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!