Nasıl bahsediyorlar benden oralarda?
Kötü mü, iyiydi mi? Onları geçte sen ne diyorsun benim için? 'Aman bırak şunu' diye mi? Öyledir bilirim. Belki de ben olmamışım gibidirim. Olmamın ne lüzumu vardır gibi. Öyle ya iyi olsaydım böyle olmazdı değil mi? Değil!
Yalanlarında nelerden bahsetmeyi seversin? Milyonlarca insanı, ikinci şahıs gibi tekilleştirmekten mi? Seni umursadığımı sanma yada san bana ne. Unuttuğum bir insansın, üzerinden asırlarca kadın geçmiş bir insan. Senden öncekiler gibi, senden sonra olacaklar gibi, herkes gibi.
Düşündüklerim, düşündürttüklerim, düşündürttüklerin.... Sabah uyanınca, ne oluyorsa, kim oluyorsan o kadarlık. Tanrılar bizim sadece belirli bir zaman dilimini ortak kullanmamızı istemişti, sonra senin Tanrıların kazandı ve gittiniz. Hoş. Tanrıların olmasa bir hiçsin zaten sen.
Yaşadığım hiç bir an pişman etmez beni, eksik olmasınlar. Sen olabilirsin ama gözüm yok. Dilediğince ol, gönlünce ol. Bu senin kaderin. Benim de kaderim varmış, büyüklerim konuşurken duydum.Oraya da seni kısa bir not olarak düşmüşler sadece, tek cümlelik herkes gibi. Yazdıklarım, yazıyor olduklarım, yazacaklarım, ne varsa hepsi sana değil biliyorsun.
Sonra bir kelimelik bile gelmiyorsun aklıma. Oysa bir zamanlar sarhoşken seni düşünürdüm, çok değildi ama seni düşünürdüm. Gerek duymadım sonra. Düşüncenle yaşlanmak hoş olmaz diye. Bugünlerde yaslanmak istediğim sadece bir omuz, o kadar. Yalnızca ağlasam da olur, boş ver sen anlamazsın bunları, beter oluşlarını özgürce yaşa sen, mani olmayım.
Hala her sabah erkenden kalkıp işe gidiyorum.
Erhan TabakKayıt Tarihi : 21.3.2013 11:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!