Reisin Ardından Şiiri - Muharrem Güney

Muharrem Güney
356

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Reisin Ardından

Eskiden yakın tarih kitapları okurdum.
İnsanlar anlatırlardı falanca tarih falanca saatte şöyle oldu diye.
Hayret ederdim.
Bu insanlar bunu nasıl hatırlar diye.
Nasıl hatırlanırmış öğrendim seninle.
9 Ocak 2013 tarihinde,
Saat 18:45’te,
Eve gelmiştim.
Telefonum çaldı.
Arayan annemdi.
“ Alo “ dedim.
Karşıdaki ses: “ Dayını kaybettik. “ dedi.
“ Ne! “ diyebildim sadece.
O andan itibaren sana dair tüm anılar bugün gibi netleşti.
Seninle birlikte yaptıklarımız,
Sözlerin, biz beş kişinin yaşadıkları,
Sana birkaç örnek vereyim ister misin?
Sene 88-89,
Sene o meşhur yeşil kanepede,
Üstünde atlet ve yine meşhur Meloş’un diktiği açık mavi beyaz çizgili şort,
Gazete okuyorsun.
Sonra bizimkiler salona giriyor.
Başına dikiliyor.
Sana anlatmaya başlıyor.
Yok falanca yerde bir kız varmış. Gidip bakalım diye.
Sen elindeki gazeteyi fırlatıyorsun.
İstemiyorum diye.
Sonra daha yakın senelerden hiçbir zaman kendinin almadığı,
Annemin aldığı,
Kotu deniyorsun.
Elinde kemer.
Göt yok bende diyorsun.
Daha eskilerden,
Sen Ballıca’dayken,
Ben insanların işini merak ederken,
Bir sabah işe giderken,
Beni de götürmüştün.
Caminin önünde,
Servisi beklerken,
Çay ocağında birer çay içmiştik.
Sonra servis gelmişti.
Ballıca’ya daireye gitmiştik.
Erdal Ağabey’in odasında,
Veznede,
Sabahın ilk çayları, sigaraları içiliyordu.
Oda küçük.
Küçüklüğüne göre kalabalık.
Sen anlatıyorsun: “ Oğlum aslında burada kimsenin olmaması lazım! “
Sonra sen kendi odana geçiyorsun.
Bense Erdal Ağabey’le o dönem en sevdiğim işlerden birini yapıyorum.
Para sayıyorum.
Sonra öğlen oluyor.
Bir lokantaya gidiyoruz.
Birer döner söylüyorsun.
Gelen döner bir mi desem iki mi desem?
Bilmem kaç desem?
Oradan çıkıyoruz.
Kahveye gidiyoruz.
Sen şefin Ahmet falan king oynuyorsunuz.
Sonra beni Erdal Ağabey’in ateri salonuna götürüyorsun.
Ben o dönem meşhur Amiga oynuyorum.
Sonra daireye dönüyorum.
Yine daire yine para sayma.
Gün bitiyor.
Erdal Ağabey bana bir dergi veriyor.
Bir de üstü alınmayan paranın bozukluklarını onunla paylaşıyoruz.
Erdal Ağabey’le arka sokaklardan,
Gazeteye sarılı parayı yatırmaya götürüyoruz.
Bir de Suluova’da bir barajda bir balık tutulup dönülen balık macerası vardı.
Sen, ben, babam ve Mustafa Dayı,
Mustafa Dayı dedim de,
Biliyor musun senden sonra,
Onu gördüm ya,
Seni görmüş gibi oluyorum.
İster saçma de.
İster avuntu de.
Ama öyle.
Mustafa Dayı çok yakın,
Tanıdık, bildik insan.
Ya hiç tanımadığım, bilmediğim,
Raif Gürsel’in ölüm gününü,
Senden ötürü,
Hatırlamama ne demeli,
Seninle bir yerlerde arabayla dolanıyorduk.
O zamanlar panelvan vardı sende.
Bir telefon geldi sana.
Muhtemelen arayan annemdi.
Sonra arabayı yolun kenarına bırakıp,
Aşağı denize doğru yürüdün.
Denize baktın, oturdun.
Gezindin, kim bilir neler düşündün?
Ya seninle içmelere ne demeli?
Daha ilk zamanlarda Taner’le gelmiştik yanına.
“ Biz içeceğiz. “ demiştik.
“ Akıllı olun. “ demiştin.
Ya bayramlardaki Banazlı maceraları,
Hani şu Taner’in iki dirhem bir çekirdek geldiği,
Milletin ona enteresan bakışları.
Akabinde yine panelvanla Atakum’a gitmeler.
Körfez’in yanındaki o çok el değiştiren restoranda işkembe içmeler.
Ya ben Mng’deyken enteresan Pazar aktivitesine ne demeli?
Önce hayat dörtlüsü ile bir brunch aktivitesi,
Akabinde mezar ziyareti.
Hiç görmediğim Necmettin GÜRSEL’i,
Hep anneme sordum nasıl biriydi.
Hep gösterdi seni.
Hep umdun onun gibi,
46’da ölmeyi,
Beş sene ötedeymiş Allah’ın takdiri.
Özledim seninle bizimkileri çekiştirmeyi.
Hani benim salak dönemimde,
56’lardan eve doğru inerken,
Yok bana şöyle ettiler,
Yok bana böyle dediler derken.
Uzun lafın kısası,
İlk içkiyi seninle tattım.
İlk gerçek ölüm acısını seninle yaşadım.
Senden önce ölenlere toprak attım.
Eksiksiz yaşadım.
Ama seninle gerçek acıyı tattım.
Hayat dörtlüsünden bir kişi eksildi.
Acın ve anıların silinmedi.
Kim unutur o kalabalık cenazeyi.
“ Biz Terme’den geldik. “ demişti biri.
O an hatırlarım biraz daha bittiğimi.
Rahat uyu!
Allah mekan etsin sana cenneti.

Muharrem Güney
Kayıt Tarihi : 16.3.2014 20:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hayat boyu bana bir dayıdan daha yakın bir dost, bir arkadaş olmuş dayımı geçen sene doğum günüm olan 9 Ocak günü kaybetmemizin ardından bu şiiri yazdım.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muharrem Güney