Dersler tükenmeden, tatil gelmeden,
Ne yaptı, ne etti Rehim Babamız!
Haber bırakmadan, izin almadan,
Nerelere gitti Rehim Babamız!
Seni bekler okul, o küçük odan,
Yalandır öldüğün, yalandır yalan.
Şakadır yaptığın şakadır inan
Sanma dostlar yuttu Rehim Babamız!
Sevgisi, saygısı herkese örnek,
Dostluğunu gösterirdi öperek.
Üç günlük hayattan çekti el etek
Ötelere yetti Rehim Babamız!
Aşıktı vatana, nazlı bayrağa,
Karşı çıktı tabulara, yasağa.
Sarıldı doyduğu kara toprağa
Son uykuya yattı Rehim Babamız!
Randevusu erken oldu ölümle,
Azrail kazandı son bir çalımla.
Aydınlattı çevresini ilimle
Bir güneşti battı Rehim Babamız!
Yedi gün önceydi, bir cuma günü
Anlatmıştı Bakü’deki düğünü.
Gurur, sevinç kaplamıştı gönlünü
Son zevki de tattı Rehim Babamız!
Son verdi bitmeyen uzun hesaba,
Azraile deyiverdi “Merhaba”
Kapattı kitabı, koydu dolaba
Kalemini çattı Rehim Babamız!
Son imzanı küçük kalplere attın,
Okulu gençlere emanet ettin.
Daktilonu yetim bırakıp gittin
Tuşları yas tuttu Rehim Babamız!
Belesen de yaralarını tuza
Sevdiklerin seni aldı omuza.
Bu yıl muharreme çatan nevruza
Çifte hüzün kattı Rehim Babamız!
Gönüller kazandı tatlı sözüyle,
Tek bahçede yaydı kurdu kuzuyla.
Engin hoşgörüsü, güler yüzüyle
Bir ömür bal sattı Rehim Babamız
Bellidir kısmetin ekmeğin, suyun
O ilahi emre eğmişiz boyun.
“Bu dünya hayatı oyundur oyun”
Ama çok tez bitti Rehim Babamız
Elbet uçacaktır bu dala konan,
Böyledir hakikat, böyledir ferman.
Dönüş bize diyor Kuranda Yezdan
Dost yolunu tuttu Rehim Babamız
Kayıt Tarihi : 24.1.2010 17:35:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Iğdır ili Bayraktutan Köyü Öğretmeni Rahim BAĞCI; 12 Eylül sonrası arkadaşlarıyla beraber gözaltına alındığında, komutan kendilerini tek sıra halinde dizer ve 'gık diyeni öldürürüm' der. Bunun üzerine Rehim Baba bulunduğu sıradan bir adım öne çıkarak 'gık' der, Kahraman, yiğit, mert... bu öğretmenin zamansız vefatı üzerine yazıldı; Rabbim taksiratını affetsin..
TÜM YORUMLAR (2)