Regaip Kandili Şiiri - Yorumlar

Fikret Gürsoy
BİR TEBESSÜMÜ BİRBİRİMİZE ÇOK GÖRMEYELİM
402

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Bugün Regaip kandili, sevmem boşa konuşan dili
Bırakalım artık çekişmeyi, yaşasın daima İslam dini
Bu geceyi sakın boşa geçirme, kazanırsın yüzü, bini
Rahmet ve bereketin geldiği gecedir, bırakalım kini

Regaip kandilinde, huzur bulur gönül
Bahçede, çok hoş duruyor sümbül

Tamamını Oku
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 18.06.2010 - 02:36

    recep,şaban,ramazan ayından oluşan 3 rahmet ayınızı ve regaip kandilinizi tebrik eder,gönlünüzden geçen tüm dileklerinizin gerçekleşmesini Allah tan dilerim.,


    ORHAN ŞENTÜRK

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 18.06.2010 - 02:35

    Günün Tarihi: Regaib Kandili

    Regaib Kandiliniz Mübarek Olsun
    Cenâb-ı Hak buyuruyor:
    “Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah'ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah'ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin…” (Tevbe, 36)

    Rasûlullah (sav) buyuruyor:
    “Zaman, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü şekliyle dönmektedir. Bir yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram olan aydır. Üçü birbiri ardınca gelen, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem’dir. Biri ise Cemaziyelâhir ile Şâbân arasında bulunan ve Mudar kabilesinin daha çok değer verdiği Receb ayıdır.” (Buhârî, Hac 132; Müslim, Kasâme 29)

    Mücîbetü'l-Bâhiliyye, babasından (veya amcasından) naklen, babasının Rasûlullah (sav) 'e elçi olarak gidip memleketine döndüğünü, bir yıl sonra -hali ve görünüşü oldukça değişmiş olarak- tekrar Hz. Peygamber'e gittiğini ve şöyle dediğini haber verdi:
    “-Ey Allah'ın Rasûlü! Beni tanıdınız mı? ” Hz. Peygamber:
    '-Sen kimsin? (tanımadım) ' buyurdu. Adam:
    “-Bir sene önce size gelmiş olan Bâhilîyim” dedi. Hz. Peygamber:
    “-Seni böylesine değiştiren nedir? Hâlbuki sen çok iyi görünüyordun” buyurdu. Adam:
    “-Senden ayrıldığım günden beri, geceleri hariç, asla yemek yemedim” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) :
    '-Kendine işkence etmişsin! ' buyurdu ve ilâve etti:
    '-Sabır ayı (Ramazan) ’ı bütünüyle, diğer aylardan da birer günü oruçlu geçir.' Adam:
    “-Benim için bu sayıyı arttırınız. Zira benim gücüm bundan fazlasına yeter” dedi. Hz. Peygamber:
    '-O halde her aydan iki gün oruç tut! ' buyurdu. Adam:
    “- Daha arttırınız” dedi. Hz. Peygamber:
    '-Peki, her aydan üç gün! ' buyurdu. Adam:
    “- Biraz daha arttırınız” dedi. Hz. Peygamber de:
    “-Haram aylarında (Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem) üç gün oruç tut, bırak; üç gün oruç tut, bırak; üç gün oruç tut, bırak.' buyurdu ve üç parmağını birleştirip bırakmak suretiyle de fiilen gösterdi. (Ebû Dâvûd, Savm 55. İbni Mâce, Sıyâm 43)


    VEHBİYE YERSEL

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 18.06.2010 - 02:34

    ALLAH NİCE KANDİLLERE ULAŞTIRSIN SEVGİ SELAMLAR


    ZEKİ ÇELİK

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 18.06.2010 - 02:32

    Allah’ın nimet, rahmet ve mağfiretinin müminlere bol bol ihsan edildiği gece manasına gelen Regaib Kandili’nde, bir yıllık yaşantımızı, ibadetlerimizi ve iyiliklerimizi iyi düşünecek ve ona göre hayatımıza çekidüzen vererek samimi bir teslimiyetle nefis muhasebesine gireceğiz. Bu gece hayırlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. Kandiliniz mübarek olsun!


    CEMRE ALYAZMALIM

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 18.06.2010 - 02:30

    cok güzel bir şiirdi kandilinizi kutlarım
    saygılar


    RUMUZ: MOR LALE

    Cevap Yaz
  • Çiğdem Kılıç
    Çiğdem Kılıç 18.06.2010 - 02:30

    Bu güzel günn manasina yakisir güzellikte olan dizeleri büyük bir begeni ile okudum. Yüreginize saglik. Kandiliniz mübarek olsun
    saygilarimla

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 18.06.2010 - 02:29

    Allah razı olsun.
    Sağlık, huzur ve mutluluk dolu dünya ve ahiret saadeti ile nice kandillere.

    NECDET EREM

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 18.06.2010 - 02:28

    Hayır işler, insanı kötü ölümden korur. Gizli sadaka, Allah'ın gazabını giderir. Sıla-i rahim akrabalara iyilikte bulunmak, ömrü uzatır. Bütün hayırlı işler bir çeşit sadakadır. Dünyada hayır ehli olan kimseler, ahirette de hayır ehlidirler. Dünyada münker kötü iş ehli olan kimseler, ahirette de münker ehlidirler. Cennete herkesten önce girecek olan maruf ehli kimselerdir.

    Her müminin, riayet etmesi ve vefalı olması gerekli olan hususlar şunlardır:Din saygısı, edebe saygısı ve sofra saygısı.


    Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği, dostlukların bitmediği yine de mutlu, umutlu ve sevgi dolu,rahmetlerin yağmur gibi yağdığı nice kandillere...


    RUMUZ: Hercai Yüreğim

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 18.06.2010 - 02:26

    çok teşekkürler sizinde kandiliniz mübarek olsun


    ŞADİYE AYDOĞAN

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 18.06.2010 - 02:23

    REGAİB KANDİLİNİZİ CANI GÖNÜLDEN KUTLAR; HAYIRLARA VESİLE OLMASINI YÜCE ALLAHTAN NİYAZ EDERİM..‏ **** İBRAHİM YILMAZ


    Regaib Kandili Nedir?

    Anlamı, Tarihçesi ve Nasıl Değerlendirilmelidir?

    Güzel dinimiz için her gün, her an önemlidir ama bir yılın içinde öyle mübarek günler ve geceler vardır ki bunların değerini bilmek her inananın görevi olmalıdır. Özellikle üç mübarek ay olan Recep, Şaban ve Ramazan-ı Şerif ve bu aylar içerisinde bulunan Regaib, Mirac, Berat ve Kadir geceleri ilâhî feyiz ve bereketle bezenmiştir. Bu feyizli gecelerden ilki Regaib Kandilidir. Bu yazımızda bu muhteşem günün anlamını, feyzini, gündüzünde ve gecesinde yapılması gerekenlerine değineceğiz.

    Regaib’in anlamıyla başlayalım isterseniz:

    Regaib Nedir?

    Regâib, arapça bir kelimedir ve “reğa-be” kökünden gelmektedir. “Reğa-be”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reğabe”‘den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, “reğîbe”dir. “Reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. Kelime olarak “Regâib”in aslı budur.

    Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.

    Peygamberimiz (a.s.m) ’ ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.

    Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek… Sabbe, Arapçada dökmek demek… Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten… Receb-ül esabb; Allah’ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir.

    Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa’ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.

    Onun için, “Receb ayı tevbe ayıdır.” demişler. Yâni kul ne yapacak? .. “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna girecek.

    Şa’ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.

    Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler:

    Regâib kelimesi Kur’an’da geçmemektedir. Ancak “reğabe”den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur’ân’da sekiz yerde geçmekte ve “reğabe”nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır.

    Ayrıca, “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” (Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber’in (a.s.m) (aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır: “

    Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler:

    • Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]

    • Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne]

    • Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]

    • Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]

    • “Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)

    • İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)

    • Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır.” (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)

    • “Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)

    • Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b. Malik (r.a.) ’dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: “Allahım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)

    • Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene, Allahü teâlâ, kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder. Yalnız, 7 kimsenin duasını kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu günahlardan vazgeçmedikçe, duaları kabul olmaz.] [Saadet-i Ebediyye]

    • Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî]

    • Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler. [Ebû Muhammed]

    • Hz. Aişe (r.a) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)

    • Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda günah işleyenin cezası da kat kat olur. Hz. Hüseyin (r.a) anlatır:

    “Kâbe’yi tavaf ederken, yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona, “Sen kimsin, durumun ne böyle? ” dedim. O kimse dedi ki:

    “Adım Menazil… Ben çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan’ın ünlülerinden bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Receb ve Şaban aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, “Allahü Teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar” dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, “Bu aylarda oruç tutup, geceleri ibadet ediyorum. Beytullah’a gidip şerrinden korunmak için, Allahü teâlâdan yardım dileyeceğim” dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe’ye giderek, “Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et! ” diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Beni gören, “Baba bedduasına uğramış kişi” derdi.”

    Hz. Hüseyin, “Baban bu hâline ne dedi? ” buyurdu. O genç, “Babamdan özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.” diyor. Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb’de yaptığı bu dua bereketiyle de Hak teâlâ ona şifa ihsan ediyor.

    Mübarek Kandil Gecelerini Nasıl Değerlendirmeliyiz?
    1. Kur’an-ı Kerim okumak en şerefli görev olacaktır elbet,
    2. Peygamberimiz (a.s.m) ’ın mübarek duası olan Cevşen-ül Kebiri okuyarak,
    3. Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet ederek,
    4. Allah rızası için namaz kılarak,
    5. Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yaparak,
    6. Günahlarımızın bağışlanması için Allah’tan af dileyerek,
    7. Sevgili Peygamberimize bol bol salât ve selâm okuyarak,
    8. Dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek,
    9. Hastaları, yaşlıları ziyaret ederek; yoksulları, öksüz ve yetimleri sevindirerek,
    10. Eş, dost ve yakınlarımızla tebrikleşerek,
    11. Dargın ve küskünleri barıştırarak, değerlendirebiliriz.

    Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler:

    Regâib kelimesi Kur'an'da geçmemektedir. Ancak 'reğabe'den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur'ân'da sekiz yerde geçmekte ve 'reğabe'nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır.

    Ayrıca, 'Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.' (Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber’in (a.s.m) (aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır: '

    Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler:

    • Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]
    • Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne]
    • Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]
    • Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]
    • “Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)
    • İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)
    • Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır.' (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)
    • 'Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.' (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)
    • Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b. Malik (r.a.) 'dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: 'Allahım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır.' (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)
    • Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene, Allahü teâlâ, kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder. Yalnız, 7 kimsenin duasını kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu günahlardan vazgeçmedikçe, duaları kabul olmaz.] [Saadet-i Ebediyye]
    • Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî]
    • Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler. [Ebû Muhammed]
    • Hz. Aişe (r.a) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)
    • Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda günah işleyenin cezası da kat kat olur. Hz. Hüseyin (r.a) anlatır:
    “Kâbe’yi tavaf ederken, yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona, “Sen kimsin, durumun ne böyle? ” dedim. O kimse dedi ki:
    “Adım Menazil... Ben çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan’ın ünlülerinden bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Receb ve Şaban aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, “Allahü Teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar” dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, “Bu aylarda oruç tutup, geceleri ibadet ediyorum. Beytullah’a gidip şerrinden korunmak için, Allahü teâlâdan yardım dileyeceğim” dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe’ye giderek, “Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et! ” diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Beni gören, “Baba bedduasına uğramış kişi” derdi.”
    Hz. Hüseyin, “Baban bu hâline ne dedi? ” buyurdu. O genç, “Babamdan özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.” diyor. Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb’de yaptığı bu dua bereketiyle de Hak teâlâ ona şifa ihsan ediyor.

    Regaib Gecesi Namazı Nasıl Kılınır?

    Regâib Gecesi Namazı: Bu geceyi ibâdetle geçirmenin sevabı pek çoktur. Bu gecede kılınacak namaz 12 rek’attir. Bu namazın kılınışı şöyledir:

    Her rek’atta fatihadan sonra üç kadir suresi ile 12 adette ihlas suresi okunur. Her iki rek’atta bir selam verilerek 12 rek’at tamamlanır. On ikinci rek’at kılınıp selam verildikten sonra yerinden kalkmadan yetmiş kere “ Allahumme salli ala Muhammedinin nebiyyil ummiyyi ve ala alihi” denilir. Sonra secdeye varılır. Secdede yetmiş kere “ subbuhun kuddusun Rabb-ul melaiketi verruhi” denir.

    Sonra secdeden kalkılarak ettahiyyatta oturulur. Ve yetmiş kere “Rabbiğfir ve erham ve tecavez ta’lemü” dedikten sonra tekrar secde edilir. Secdede yetmiş kere “ subbuhun kuddusun Rabb-ul melaiketi verruhi” dedikten sonra, isteklerimizi alemlerin Rabbine arz edilir. (İhya ulumuddin, Bedir yayınları, 1974, c:1, s:555)

    Regâib namazını cemaatle kılmak bid’attir. Zaten terâvihten başka hiçbir nâfile namaz cemaatle kılınmaz.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 89 tane yorum bulunmakta