Kar yağdı gönül dağıma,
Refikam bana sırt dönmüş,
Ne yapsam gidemiyorum ona,
Prangalar bırakmıyor dolanmış ayağıma,
Ben düşkünüm bende olan sevdana.
Gökler ağlıyor içime,
Bir damla sızı, bir de
Bir de kahve gözlerine...
Bende nefes varken, nabız sesinle,
Kalem değil, mürekkep yetmez yazmaya.
Bir hâl var bende,
Nedeni bana bakmayan gözlerinde.
Bir yaban çiçek gibi gözlerin,
Bir anlam var, ben bakınca anlamsızlık,
Anlatsan belki, gül olur bana sözlerin,
Bana dar geliyor, bana daralttığın kafesin.
Sevmek ne sözde ne dilinde,
Yaban atların özgürlüğü vardı sevgimizde,
Kimse ne esir ne durabilirdi önümüzde,
Şimdi sevdamız mı soluyor kalplerimizde?
Yoksa sevgisizlik mi takıldı diline?
Biz yaban sevdalarız bu diyarda,
Uçsuz bucaksız obalarda,
Her uzaklık biz, bize ayrılık olmasın aklında,
Her yakınlık bağ, fazlası bozmasın bizi havasında.
Ortada olalım, gülelim ağlayalım,
Ama vazgeçmekten geçmesin yolların.
Ben her çiçeği sevemem bu yolda,
Bilmediğimi koklayamam kolumda,
Kokusu ben, hissi ben olan olsun yanımda,
Sen çiçeksen ben dal olsam yeter, senin yanında.
Sen orada, ben burada,
Ayrılık sanma sonunda.
Sen gecenin kollarında,
Ben gece ve ayazın ortasında ayakta,
Hiçbir yorgan ya da kuş tüyü yatakta,
Sen gibi saramaz beni, hiçbir şey bu hayatta.
Dur dinle tahammülünü biraz daha dizginle,
İçimdekileri döküvereyim önüne,
Kalbimin sesidir bu iyi dinle,
Kelimeler yürüyor seninle.
Sen sanırsın ben anlamam seni,
O coşkun akan sevginin durmayan seli,
Saksıda susuz kaldı sandığın sevgini,
Daha güzel yaşamak için uzakta anla sevgilini.
Yan yana nazlarınla sararan sevgi yapraklarını,
Önüme kısık gözlerle, koyduğun duvarlarını,
Anlamamak için ısrar ettiğin anlarını,
Daha iyi görmek için, uzakta anla sevdanı.
Kırgın ve yorgunsun biliyorum,
Kırılan sen değil, gül bahçelerindeki düşlerin,
Ben hep yorgun ve dibinde senden uzaktayım,
Ben hep kızgın, sen hep küskün;
O sebepten hep üzgün ve yastayım.
Belki sana yatlar, villalar veremedim,
Bilirim istemezsin, bir benden vazgeçemedin.
Sen kar olsan, ben altında toprak,
Eriyip su olsan, içime aksın isterim benim toprak.
Sen huzur istersin en güzelinden,
Mevla’m imtihan vermiş en sevdiğinden.
Bende huzur olan senin gözlerin,
Ben huzurla gülen gözlerine hasret çekenim.
Bilirim, umudunu yitirdin belki benden yana,
Ben de mecburum seni en güzellerinde yaşatmaya.
Seni yerde bulmadım ki refikam,
Gülüşlerinle bağlanmaya çalışıyorum hayata.
Seni anlasam ya da sen anlatsan,
Belki gülen tohumlar ekerim yüzüne,
Belki ışıklar takabilirim gözüne,
Belki kendimi koyabilirim göz bebeğine.
Seni anlasam ya da sen anlatsan,
Belki her şey daha kolay,
Belki güllerle biter her olay,
Belki tebessümlerinde esas olay,
Bir gülsen her şey daha güzel olacak ve daha kolay.
Geceye seni bıraktım,
Bir de senle yürümek isteyen yorgun mısraları,
Okursan silinmiş olur kalbimin gözyaşları.
Beni mutlu edersin belki uzaktan,
Belki bir gülüşün ısıtır bedenimi titreten soğuktan.
Refikam yeter, uyuyunca bilinç kapanır,
Uyuyakalma mısralar utanır,
Seni tutmayalım, yine nazlar kazanır,
Sevdiğin mısralar, belki rüyanda senle uzanır.
Kayıt Tarihi : 6.5.2024 03:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!