.
çal beni
bir gün hayatımdan
sevişelim
çayımdan fırtlar çekip
sigarama sen süreyim
günüm kopsun sabahtan
bırakayım kendimi ellerine
ellerin sıcaktır
yanmış dünya
umursanmayacak
sığamadım istanbul’a
köşe bucak buraya sığınmak
hep kaçmak
üşüdüm
düşerim
teldeyim
sesin yeter ölmeye
bir duysam
yarılır yüreğimde ki perde
geç
ışık yerine
refika’ya uykular /*
ellerin gülün dikeni
gözlerin zeytin rengi
kavuşamadım
ölüm geldi
servi boyun
yüreğime değdi
geldim
yer aç bana zeytin gözünde
refika uykudaydım
sığdım nihayet bir yere
şimdi sarıl boynundayım
sana yakalanmak uykularda
ölüm kavuşmakmış birazda
elini uzatsana
yalnızım hala toprakla
toprakta uykuda
refika...
*Uzun zaman önce zeytinci davut’un refika’ya yazdığı
son mektubun özeti. Davut köylüsü başka bir kızla evlenip
istanbul’a gitti.Refika başka bir aşığı yüzünden cinayete
kurban oldu. Bekar refika evli davut’a evlisin deyip
asla çok sevdiği halde gülmedi. İşte ilk karşılaştıkları
günden sonra aşk onlara zehir gibi geldi. Kaderlerini çizip
yollarını ayırdı. Davut’un mektupları daha sonra eskiciye satılan
kitapların sayfaları arasından çıktı. Büyük ihtimal günleriydi.
Çok sevdiği refika için diktiği zeytin ağaçlarından
yola yakın olanına refika adını verip her yaz
memleketine tatile geldiğinde onun gölgesinde serinledi.
O günlerde duyduğuma göre yoldan geçen bir aracın egsoz
patlaması sonucu çıkan sesten korkup kalp krizine yenik düştü dediler.
Şimdi refika gibi servi ağaçları dibinde.. Edremit mezarlığında yatmakta
Mezarları biri birine uzak.. serinlik aynı hala...
27 01 2005 an iç’i şiirleri
.
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 22.7.2005 12:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sevgiler
TÜM YORUMLAR (2)