Gökyüzünden dökülür
Rahmetler avuç avuç
Zincir vurur isteklere
Tutulan her oruç
Aramakla bulunmaz
Bulanlardır arayan
Verin bana kırmızılıkları biraz
Elma kondurayım göğümün dallarına
Yeşilim olsun fırçamın ucunda
Ellerim uzansın baharın çınarına.
Verin bana mavilikleri biraz,
Yıl 1921
Ocak’ın zemherisi
Buza kesen havada
Cepheye yetişecek mermisi
Bağrında dokuz aylık bebesi
Küreden aşar mı acep kağnısı?
Ayaz vurmuş camlarında
Serçesi sükun eder şehrimin
Yürek çırpınışları duyulur
Çınarından süzülen damlalarda
Geçmişin.
Suyun yazgısıdır
Seyr-i sefer eylemek
Kilide girmez damlası
Kar olur,
Düşer göğün gülşeninden
Rüveyda olur
Kelimeler yürür kervanlarda
Ebem kuşakları sarılı cümleler
Tekil yalnızlıklar anlatır
Öznesi meçhul suskun dizeler
Yağmur sıcaklığına üşür topraklar
Akşam oluyor bu kentte
Yorgun sis bulutları çöküyor çatıların üzerine
Gününü tamamlamış kırlangıçlar
Sığınıyor balkon pervazlarındaki yuvalarına
Akşam oluyor bu kentte...
Yârına bırakmalar
Yalın söyleyişlerde
Kal deyişler
Kalpten gidişler
Öznesi yarım cümleler
Noktasız ünlemler
Bulutların matemidir
yalnızlık
İs kokulu göğün
Umududur aydınlık
Ne bulut çekilir gökten
Ne aydınlık görünür
Açılır kapılar, girer hayaller içeri
toprak kokuları yakar genzimi,
yazılır defterime bağrı yanık hikayeler. Açılır kapılar,
kurulur yağmur cümleleri
Yüklemin de Öznesi gizli
Zamire sığınmış ifadeler..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!