Alına al moruna mor salkımsaçak
Çeker içine sarar sarmalar durmaksızın
Nar çiçeği,kararan dut,evrenin sesi
Fısıldıyor tutku ile yaşamın gizemini
Bir turna ederken raks gölcüğün kıyısında
Dinler Kam’ın öyküsünü ezelden beri
İç içe geçmiş halkalarda latafet gizli
Kadim bir türküymüş tutkumun yükü
İçsel bir farklılıktan yalnızlığımın teni
Gizleniyor tonozların arasında nar çiçeği
Bir gizlenir,bir fişkırırken teninden ab-ı hayat
Parçalanıyor YA-DA taşı fildişi tenindeki
Biteviye yenilenen med-cezir dalgalarıyla
Açılmış açılmış nar çiçeği
Kabaran lav yığını volkanın ağzında
Çıvgın sanan kendini,kırkikindi yağmuru
Varamadan vuslata
Fildişi sis bulutu,tekrar durur ricata
Narçiçeği,kararmış dut,kıpkızıl kiraz
Bir sende,bir onda,bir de bendeyim
Cehennemi kanyonda arar iken kendim
En mahzun feryadıyla Ecemin sesi
Mutluluk nerededir,anlık hazlarda mı
Yoksa aşklarda mı,kavuşması olmayan
Uhrevi bir nefesten gelirken tenin
Kendini reddetmen,reddiye değil mi
Kayıt Tarihi : 29.10.2005 17:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yoksa aşklarda mı,kavuşması olmayan
Uhrevi bir nefesten gelirken tenin
Kendini reddetmen,reddiye değil mi
Evet, öyledir mutlaka da, vardır bir sebebi :)
'Tutku'nun yangınını ne güzel anlatmışsın.
Uzun bir süre sonra tekrar yazmana sevindim.
Yüreğine sağlık.Sevgiler.
TÜM YORUMLAR (1)