aç ekmeğe hasret
namert katığa düşkün
..............gözlerinden bir dünya çıkarttım
..............hayallerine bile göstermeden çektim aldım
..............agraf ettim ömrüme
..............belki doğrular sendedir diye
doymak güzel şey
çaya simide peynire
sevgiye ümide özleme
doymak paraya fakirliğe
doymak güzel şey
açlığa bile
kendini melaike sanma
zaman seni de yorar
benim senden fazla
bir tazecik elifim var
geçtim nedamet sokağından
bulutlar yerle bir
ıpıslak yolları
eflatun ve kaygan
sağımda solumda ölülerin evleri
bomboş bazıları
bugün sigaramı
yepyeni hayallerle yaktım
otobüs geldi
daha yarımken attım
adımlaması geçiyor zamanın
camlar ardında bir naşir
gözetliyor aşan var mı payını
ve naşirden de öte
sesler sesler sesler vesesler
acıktı bir gün ilkel adam
bulamadığında yavru bir ceylan
ilk tohumu toprağa attığı an
başladı yaşam ilk tohuma dayanan
yoruldu yine ilkel adam
güneş yaklaşıyor şehre mahçup
bacalardan tüten alınterleri
güneş geçiyor üstünden
bulutları çekerek yüzüne
kırgındır gücenmiştir halkı
kaç zemheri çizdim abamın altına
bilmem kaç
kaç zamandır gözüm yolda yüzün soluk
zamana mı tutsak oldun ne yazık
saniyeler mi taktılar bileklerine
boynunda seneler asıl asrın küreklerine
hey
nisan günü yağan yağmurda burcu burcu toprak kokusu
hey
ana yüreği kokusu kına yakılmış
hey
başı öne eğik göğe bakış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!