Recep Konuk Şiiri - Ersal Özkan

Ersal Özkan
45

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Recep Konuk

Kutsal Bir Geceydi

Gözlerinden karıştı toprağa
El değmemiş düşler,
Bakışların takıldı asumana
Gülistan da açarken güller.
Ve bir çocuk baktı
Uçsuz bucaksız ovaya
Kırlangıç fırtınası
Üşengeç, taşırken
Gözlerine toprağı.
Ve bir gün
Bir çocuk yemin etti.
Toprak, bir gün mutlaka
Ağaçla buluşacaktı,
İşte o zaman,
Masallarda okuduğu sincaplar
Kimsesizliğin sancısında bulutlar,
İşte o zaman
Sürmeli gözlerinde yanacaktı
Köyleri aydınlatan, ışıklar.

Bir gün,
Bir çocuk yoksulluğuna aldırmadan
Zengin düşler kurdu,
Fabrikalarla, ağaçlarla donatacaktı.
Hırçın rüzgâra yenik düşen
Uçsuz bucaksız ovasını.
Henüz çocukluğunda başlamıştı
Asumana takılı gözlerinin,
Şahikaya olan sevdası.
Çaresizliğe kafa tutan
Türkmen camili Köyünün,
Yoksul çocuğu.
Sınırsız hayallerin, ninni söyledi sana…

Ardıç ağaçlarından çatısı
İki göz kerpiç bir ev,
Üstü kamışlarla kaplı
Karlar arasından çıkıyorsun çatıya,
Ceplerinde kayısı kurusu.
Yokluğu çiğniyorsun, düşlerinin arasında,
Babanın saçlarında zemheri
Bembeyaz, hüznü kürüyor damda.
Türkmen camili Köyünün yoksul çocuğu
Soğuk gecelerde ailen sıcak umutları koymuş
Yastığının altına…

Eskiden insanlar ne kadar yoksulsa
O kadar, çetin geçerdi kışlar.
Yaşamadan önce
Direnmeyi öğrenirdi çocuklar,
Direnmek,
Güvercinin yem aramasıydı kar altında.

Direnmek çaresizliğe,
Mutluluk penceresinden bakmaktı
İki göz kerpiç odada.
İşte bu yıllarda
Türkmen camili Köyünde
Bir çocuk
Hayallerini biriktiriyordu.
Zorluklardan halka yapıp,
Kilitsiz ceviz ağacı sandıklarda
Söyle toprağın çocuğu,
Şimdi kim sever senin kadar
Kim anlar,
Yoksul düşleri aşıp,
Kafdağı zümrüt yeşili tepeleri
Biz beklerken gökkuşağının altında…
Kim getirir, avuçların da
Cama vuran, buğulu yeşili.

Türkmen camili Köyünün yoksul çocuğu
Senin düşlerinin atmosferinde yeşerdi,
Konya Ovasının kurak toprakları…
Yol boyu diktiğin ağaçlar ismini fısıldarken
Çorak topraklara,
Bir bir dağıldı çaresizlik rüzgârları.
Senin ikliminde toplandı
Küme küme yağmur bulutları…

Kutsal bir geceydi
Gözlerinde aydınlandı şehir,
Yol boyu diktiğin
Ağaçlar söyledi türkünü
Su verdi düşlerinden,
Köylere uzanan nehir
Adım attığın her yere,
Şeker tadında vurdun mührünü.

Kutsal bir geceydi,
Gözlerinde eridi zaman, inci taneleri düştü
Ellerinden toprağa,
Sen, toprak oldun.
Toprak sen ve biz,
Toprağı sever gibi
Sevdik seni…

Bir memleket hikâyesi
Yerçekimine inat,
Tohumun çatlaması toprakta
Ellerin değil mi ki?
Ellerin de çimlenir tohum
Ey! Hikâyemin beşinci, mevsimi
Ellerin, sevgi alışverişinin adresi

Şimdi yol boyu diktiğin ağaçlar
Fısıldıyor ismini
Öğretmenin markalaşan
Yolculuğudur senin yolculuğun,
Ellerinde paketi açılmamış
Nice hikmet mayesi…
Recep Konuk;
Konya Ovasının beşinci mevsimi…

Yıl 2008
Yer Cihanbeyli
Senin alın terin, buluşuyor
Toprakla,
Hangi başarını anlatsak
Sağanak oluyor, asumanda
Muhayyel bir aşkın
Türküsü dudaklarında
Ey kavruk yüzlerin, aydınlık bakışı
Muvazenesi bozuluyor, peşinde koşanların
Bir tılsım
Bir mavi buğu senden yayılan
Bastığın yerde ezerken yılgınlığı,
Senin, başarı öykün bu,
Ülkeme mührünü vuran!
Recep Konuk!
Sensin çorak sevdaların türbedarı,

Ersal Özkan
Kayıt Tarihi : 15.5.2008 00:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiir kendini memleketine adamış.Binlerce Fidanı toprakla buluşturan,Panko Birlik Başkanı Sayın Recep Konuk beyfendiye takdimimdir.Başarılı insanları sağlıklarında da 'marifet iltifata tabidir' darbımeseli pusulasında taltiflerimizi sunmalıyız diye düşünüyorum ki.Recep Konuk ların sayısı artsın yağmuru bekleyen ülkemde....

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Günay Alatlı
    Günay Alatlı

    Güzel bir paylaşım olmuş üstelikte iyi bir kalemden çıkmış...Tebrik ederim..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ersal Özkan