Ah gönül! Nedir senden çektiğim bî-karar ettin beni
Bunca halkın içinde nice ferda ettin beni
Yok mudur durağın? Acep kimi kıldın rehnümâ
Avâre dolaştın amma akıbet cümle kaybettin beni.
Seninleyken bir başka seyri zamanın
Kıymeti ömre bedel seninle bir anın
Bir ümitsizlik ki alabildiğine...
Tebelleş oldu geldi yine!
Ben bu labirentten gireli
Görünür görünmez bir hayalin peşine,
Ruhumu lime lime etmek için...
Yine peşimde zebaniler! ! !
Öyle bir geçtin ki yoksunluk diyarımdan
Ne bir özlem kaldı geçmişe, ne bir beklenti yarından
Varsıllaştı fukaranın heybeleri bir anlık yâdınla
Erişti sadr-ı âleme rahmet bir nefha bâdınla
Muştular mı yüklü ufuklarımda görünen dühanda,
Yoksa geriye kalacak kuru hatıralar mı
Sonu gelecek mi ki hicranın bu sühanda,
Avuçlarımda kalacak sonunda taze acılar mı
Tasavvurlar zihnimde belirsiz, aklım karışıyor
Ne bir hüküm, ne bir tasdik mümkün değil
Ruhumda hiç bir fikre karar kıldırmıyor
Gün geçtikçe benliğime sızan bilinmezliğe meyil
Kayıtların tahakkümünde hayat, şartlara tutsak
Gerçek bir kapı ki açılır binbir aleme
Yalın-ıs-sız mağrur ve narin
Çabalıyorum, oysa ki sürem çabuk tükenecek
Son mısrasını yazmadan düşündüğüm şiirin
Bir mum ışığı gibi hayatın, titrek
Karanlıklar içinde vadettiği huzur ana rahminin
İnceden yağmurlarıyla bahar şifayken yerin susuzluğuna
Bana hazan geldi sana iştiyakımı hatırlarım
Ellerini açmış bağrım toprak misali sonsuzluğuna
Bir katre olsun düşüver yüreğime yeşersin umutlarım
Raks içinde alem şevk ile geçmiş kendinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!