senden önce
ben bu şehrin
en arka sokağındaki
en büyük yangındım
ve birgün
karanlıkların nöbet tuttuğu
sonbaharın arkasından hüzünlü bir mendil salladım
usul usul çaresiz düşen yapraklara daldım
bütün şehir yağmura doydu bir ay boyunca
yollar karanlığından temizlendi boylu boyunca
odamın buğulu penceresini sildim ellerimle
aklım yerinden oynadı inanamadım gözlerime
kırık aynalarda aradım seni çoğu zaman
gizli saklı masalımsı dünyalara verdin kendini
yaptıklarının doğru tada yanlış olmasının önemi yoktu
senin için hayat
zaten kapkaranlık bir boşluktu
hayallerin vardi
bu gece çok uzun sanki
sanki hiç bitmeyecekmiş gibi
güneş ufukta bir türlü görünmüyor
görünüpte soğukluğumu ısıtmıyor
radyoda inadına o müziğin sesi
o ses ki beynimi uğuldatan hevesi
nefret etmek herşeyden delicesine
ve sevmemek hiç birşeyi kendisi gibi
unutmayı istemek bütün yaşananları
ve bütün hatıraları silmek bir kalemde
özlemek bir sevgi damlacığını bile
ve beslemek karşılıksız o aşkı
beyaz bir güvercin gördüm rüyamda
bana seni müjdeledi
o dedi
seni dedi
seviyor dedi
bembeyaz kertanesi gibiydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!