Sarı saçında güneş
Kırmızı üstünde şarap
Ve kokun bende baş dönmesi
Elim elinde anladı varlığını
Gözüm görme yetisini gözünde
Ben sana fazla siyahtım
Sen bana fazla beyaz
Ne sen griyi seçe bildin
Ne ben siyahım dan vazgeçtim
Ortası olmadı hiç bu aşkın
Ve zaten hiç başlamamıştı da
Sahi! ne oldu bize?
Sen bana, ben sana
Veya kim bize ne yaptı?
Oysaki mutluyduk
Şu aşkı meleklerden çalan
Cüzzamlı br güzellik sende olan
Öylesine korkutucu
Öylesine ulaşılmaz
Naçar bir aşka tutulmanın meyvası bu hüzün
Çarem sen
Çarem kokun
Sen git! demedin belki ama
Duvarlar dedi
Hem öyle tehditvari geldiler ki üstüme
Kaçtım!
Sen duymadın
Gitmemi bekleyen acık kapının ardından
Gel diye fısıldayan sesi!
Tek suçlusu ben değilim gidişimin
Yıkamadığın duvarların
Ve gitmemi bekleyen acık kapıların var ortada
Sen suçsuzusun susuşlarımızın
Sütten cıkmış ak kaşığısın gidişlerimizin
Git diye haykırmadın belki
Ama!
Kal diye de fısıldadığını duymadım hiç
Sen şimdi gittin ya!
Başkaları gelecek
Seni Seviyorum diyecekler
Tanımadığım bir tonda
Ama hiç biri
Senin tutturduğun ritmi tutturamayacak bu kalpte
Dünyanın cehennemi ulaşılmaz gözlerin
Günahım sevilmeden sevişim
Tutsağın, esirinim
Ya azat et!
Ya öldür!
Ama unutma
Uçurduğum hiçbir uğur böceği geri dönmedi
Tek hüznüm oyunda kaybettiğim misketlerim
Tek sevincim de cipsimden cıkan en değerli taso
Değil artık
İmrenerek baktığım büyüklükten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!