Issız bir sokak lambası altında
Yağmurun sesi kulaklarımda
Yürüyorum.
Sevda denilen kara çukur,
Ey aşk denilen virane köşk!
Sen aldanmışlıkların ilki,
Ruhumun çırpınışlarını duyuyorum
Kanat sesleri var etrafımda
Bütün özlemim sana.
Öyle masum bakıyorsun ki bana
Unutuyorum tüm çiçekleri
Çiçeklerdeki renkleri
Bu sahraya bırakma beni,
Susuz, sensiz ve ıssızım!
Perdeler görüyorum
Rengârenkler.
Ve ben ölüyorum
Renklerde sesler!
Fikirsiz gecemin
Muhasebesi vesselam…
Nahoş düşüncelerin,
Tezahürü sözlerim.
Ayna benim karşımda,
Ben aynayı izlerim.
İnsan anlıyor büyüdüğünü
Heyecanlanmadığında bazı şeylere
Yastığa koyduğunda başını
Top oynamak yerine
Düşünüyorsa yarınları
Büyümüş demektir
Tek başınalığın yolculuğunda
Ararken kaybettiklerini,
Ruhunda bulman gerek, sendeki seni.
Şimdi gecenin ortasında,
Şehrin diğer ucunda,
Çıplak ayaklarınla yürürken,
Karanlık bir yolda karşıma çıktın
Dinlediğim nota sendedir
Bir tebessümle gönlümü yaktın
Sanki gönlüme lambalar taktın
Bu yolda yürürken sendelerim
Huzuru sorsalar sende derim
Bir anne kucağında
Büyür benim hayalim.
Ellerimden tutunca
Ben, kuşları görürüm.
Sonbahar sabahında
Ben artık gel diye beklemem seni
Sersefil ruhumu çağırma artık!
Kulağımdaki ses
Bağırma artık!
İşte o sesle
Baş başa kaldık.
Maviye bakan gözler nerede,
Nerede turuncu beyaz kelebek?
Şimdi kararan güneş nerede,
Bu yüzsüz gecenin yüzü nerede?
Bir çocuk gibi beklerim seni
Gelirsen boynuna dolanacağım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!