Ruhları huzur buldur
Kalbi Tevhitle doldur
Derdime derman ildir
La ilahe illallah
Işık tutan bir yoldur
Her köşe tutulmuş eşkıya dolu
Biz bu yola layık değil miyiz ki!
Sanki gittiğimiz şeytanın yolu
Biz bu yola layık değil miyiz ki!
Doğru olduk yolda yürüdük emin
Hainler zehiri katar aşına
Harami kervanla meydan ediyor
Ayaklar istiyor çıkmak başına
Akrep yelkovanla meydan ediyor
Zulumet bir olmuş adları kara
Kalmadı takatim varmaya sana
Aşkın azık oldu yoluna düştüm
Canıma can kattım vermeye sana
Gönlüm apak oldu soluna düştüm
Girift dermanımı derdime sordum
Kapıları kapatmadan
Rabbim mutlak kapı açar
Mevla'yı razı etmeden
Ademoğlu olur naçar
O habibin ismi Ahmet
Ben bir garip idim yalnız başıma
Bahtiyar eyledi bir güzel beni
Küçük alev attın aşk ocağıma
Coşkun nar eyledi bir güzel beni
Yârin kapısı ne bilmez olmuştum
Yanındaydım gününde neredeydin gece sen?
Anındaydim gününde neredeydin gece sen?
Aşka talibim dersin Yunus Emre misali
Canını verir misin Şemsi Tebriz emsali
Hakk için doğru yap verilen işi
Şaşırtma! eritir ateşli taşı
Yardım eder 'Celâl' gönderir kuşu
Ebabilim olsun, fili neyleyim
Alimler yetiştiren muallim derler bize
Vardır ki bulunamaz sualim derler bize
Pahası biçilemez tualim derler bize
Az geliyor methiyeler dualar salacağım
Bana bir harf öğretin kırk yıl olayım köle
Ayırmaz haremlik selamlıkları
Yüzsüz taslanılan alimlikleri
Sessiz kalınılan zalimlikleri
Yapanları görünce ölesim gelir
Kimi Hanz'a bakar kimi Sonya ya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!