Garip geldin Çolig'in toprağına rençber,sag safa geldin
Otuzüç aziz mevsimin sesini can kulağını verip dinledin
Bilenler bile göremedi senin gibi sonsuz alemin ışığını
Hoça germe çımunmı diye sarılan İkbal annenin ninnisiydin
Hep renkleri sorardın,sarı,tarlada biçilen ekin,sonbahar
Beyaz,suyun tadı,avuçlarını yıkadığın serinlik,yağan kar
Damarında kanının akışıydı kırmızı,yanan ateşin sesi,yaz
Yeşil,dualara şüküre benzer,nimetlenen yaşamaktı,ilkbahar
Mazra Faki'den Afatlara kaç adımdır sayardın düzü yokuşu
Alnın açıktı yüzün ak,asi,kırgın mertliğinin gönlü toktu
Ne tek oldun ne de yük,kibirle kinle ayırmadın seni beni
Gelip gitmek içindir dediğin sır hayat,sevgisiz bomboştu
Diyar-ı İstanbul seccadende gördüğün rüyandı,nice nimete
Mevlaya perdesiz Kuran okurdun nam salan yetim yüreğinle
Okudu önce,yazdı altı nokta daktilona dokunan parmakların
Her dinleyenin yarası kanadı gurbette sazının tellerinde
Sendin çıra gibi yanan gönüllerin,dertlere derman hekimi
Türkülerin dile getirirdi feryada medet umanların halini
Wusfan'dan murat'a gülistana dönerdi
çewlik'te karlar erirdi
Sevdadan dertlenince yüzünde nur tazelerdi aftor çeşmesi
Heybetinin gölgesi düşerdi bir kürsü çektiğin kaldırımda
Çapakçur deresi fermanın gibi akardı Mirzana çıkan yolda
Sırdaşındı sırtını dönmeyen Bingöl dağlarının rüzgarları
Dostluğunun meskeniydi Genç caddesinden tut Aşağıçarşıya
Çok gün gördüm dünya her yerden birmiş dediğin kelepçendi
İnanmıştın yar öyle sevilir hayat kavgası böyle verilirdi
Tek dert tokluktan olsa diyerek dolaştıkça mapus avlusunu
Gömleğinden iki düğme açarak alırdın acıdan payına düşeni
Gurbet karanlıktan anladığındır diyerek gittin Almanya'ya
El ele düşmandı,uzaklığın sınırı yoktu sırat'ın nazarında
Göç eden kuşun kanadında açtı bir gül gibi boynunda muskan
Otuzüç mevsimin Ezo bırası,yine Rençber'sin kara toprakta.
#MehmetEminBarslan
Kayıt Tarihi : 20.12.2021 08:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!