Ravza-i Aşkullah
Rabbim beni mağfiret etmedikçe ben bu kapıdan ayrılmam.
Bir hazırlık şimdilerde,dil söylemekten aciz.
Yeni heyecanlar şems vaktinde, büyük sırlar gizli.
Heyecanımı tetikleyen Estağfirullah’lar.
Cenab-ı Hakk’ın sevdiği insan olmak için.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Siz hele bir niyyetinize alın görün bakın.
Hele Mevlam ne kapılar açacaktır.
Ya bildiklerini şuura kalbedecekler.
İlk defa görecekleri.
Aşıklara salâdır, henüz vakit var iken bekleriz.
Ya defaatle görse de belki ilkmiş gibi.
Kendini kendinde yeniden, yineden görmüş olacaklar, kim bilir?..
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Bir hazırlık şimdilerde, âhiret yolcusuna.
Fesübhânallah, yâ hû bu tezkiye-i nefis değil tasfiye-i kalb değil de nedir?..
Ve gitmek zamanı, hangi bahçenin gülüsün?..
Toparlanın haydi, bir kabirbaşında.
Biraz zaman ayırıp kulak verildiğine bir ucu gönlünüze varan köprüler kuracağı kanaatindeyiz.
Ah-u efgânı maddeler varsın yerinde kalsın, bir yolculuğa çıksın ruhlar.
O, Cenâb-ı Hakk’ın bizi duyduğunun lisânımızdan zuhûrudur.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Geldi üç aylar, arşın rahmetin açıldı o dem o kapılar.
Bir zatın kapısında bekleyen ve ısrarla dileğini tekrarlayan kimseye benzer, insan.
Rahman ev sahibi, misafirlerine ikramlar sunacak, Recep ayında.
Toparlanın haydi, şabanın feyzinden.
İnsan içinde izleri kalır gözyaşlarının.
Vardıysan Ramazan’a hiç ama hiç tatmadığınız bir lezzet ikram olunacak.
Başka bir yerde yaşayamayacağınız bir his yaşayacaksınız.
Dem bu dem ve fırsat elde iken.
Belki aşkın ilkini enini yaşayacaksınız.
Şu aldanış yurdu olan dünyaya bugün pek bir mest geldik erenlerim.
Neyleyelim, aşk insanı yok eder, var eder.
Gönülsüz bırakır, elsiz, ayaksız bir hale sokar.
Aşk meyhanesinin sakîsi, şarap sunar, mest eder, insanı kendinden alır.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Aşk, gözünü gönlüne çevirme, kalbinin ve vicdanının sesini duyma fırsatı elde ettirir.
Tüm fani sevdaların izale edildiği.
Nefis daima pusudadır.
Baki olan bir muhabbetin nefesinize toplandığı, nefesiniz olduğu bir an yaşayacaksınız.
Bir kere ruhun bir gıda gibi methedilmeye alıştı mı, canın böyle sözler çekmeye başladı mı artık düştün demektir, zor kurtulursun.
Bir hazırlık şimdilerde.
Oruçla birlikte incelen cesedini, saflaşan ruhunu yaratılışının sırrına yönlendirme zeminine kavuşur.
Kabe yolları birbir kabul etmekte umrecileri.
Sus, susma zevkine var, susma hünerini elde et, edebiyat yapma, hünerlerle dolu lafları bırak!..
Rahmanın misafirlerini ağırlamanın heyecanını yaşıyor arz besbelli.
Bırak da, imanını, inancını gönlünde sakla!..
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Hak kulunu, kullar vasıtasıyla terbiye eder.
Senden onu dilerim ki bir dileğim olmasın Ya Rab!.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Kulluğun en devamlı ve en anlamlı olduğu haller bu hallerdir.
Oruç, i’tikâf, sahur, iftar, mukabele, sadaka, hayrât ve hasenât.
Ben maddemin yerinde kalıp gidememesinin ızdırabını yaşıyorum.
Aşk, gönül şehrini her zaman yağma eder durur da aşık onun için dağınık, sözler söyler.
Bu kusurumuzu da affede görün.
Küçük bellekler küçük yaşıyor işte.
Şimdilerde hasret sıkıyor olağanca canımı.
Siz büyük yaşayın gelin..
Ruhunuzu mananızı gönderin.
Oysa, Günahkarlarınıza sâkilik yaptırınız.
Bir Mevlevi duruşu ve niyazıyla “ aç kapını Allah’ım.
O halde sen de ey can!..
Bu önemli ve hayati konuya ciddiyetle eğil, bu nurlu ilahî yola gir.
İki cihan saadetini bul!..
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Ben geldim”deyiverin.
Herkes, her şey, Sen’i arıyor.
Senin evinde i’tikafa girmiş.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Son nefesimizi cem eyle!
Cem’lerimize verdiğin nefeslerle ebedî bir bayram sabahının huzur ve saâdetiyle verebilmemizi nasîb ve müyesser eyle!..
Hamdden âciz olduğumuzu idrak ile Rabbü’l-âlemîn’e hamd ü sena ederiz. Kabul eyle yâ Rabbî.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Su testisi su yolunda kırılır, derler. Mevlam Habib-i Kibriyasının huzurunda ruhumuzu teslim etmeyi nâsib eylesin.
İnsan yoklukla sınandığında daha mı acır canı?..
Peki ya yokluğuna sabretsem varlığı müjdelenir mi?..
Göz ve gönül aydınlığımızın mescidine misafir olacağız.
Ümitsiz olmayın hayır.
İnşirahı müjdeleyen Mevlamız var.
Gözlerini ve gönüllerini Nûr-i Muhammedî ile nurlandırsın!..
Umarız ve dileriz ki bizi bu güzel duygulardan, bu aşk ve heyecandan ayırmasın.
Sizin belki gidemediğiniz Kabeyi Mevla naz makamında size sunar.
Öyle ya aslolan Hazret-i Allah’a aşk ile kulluk ve halifesi olan Hazret-i insana aşk ile hizmet değil mi?..
Umalım ki Mevlam söylediklerimizi önce bize duyursun.
Sonra ihtiyacı olanlara tesir buyursun.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Gördüm ki ilk şart maddiyat değil kesinlikle, nasip dediğimiz o ince pay hesabı işte.
Evet para işi değil diyorum tecrubeyle, dua muhabbet gönül işi bu yolculuk.
Parayı mevlanız vekiliniz ayarlıyor.
O kefil oluyor.
Bizi bu güzel kelimeler ile tanıştırıp, duyguları yaşattığı için rabbime hamd ederim.
Ümitsiz olmayın!..
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Bazen bir sınanma olur isteyene daha çok sesini duymak ister Mevla.
Zamanı geciktirir belki.
Ama nihayet edince o vakit dünyalar ötesi.
Bir solukta bulursunuz kendinizi.
Huzur-u Nebî’de, Rasûlullah’ın(sav) dizlerine dizimizi, gözlerine gözümüzü, kalbine kalbimizi bağlayıp, bir kaynaktan bir nuru emer gibi.
O kaynağı bulmak, o kaynağa gönül pınarımızı dayamak.
Rabbim, hepimize bu kaynağa kavuşmayı, aşk ile yudumlamayı nasib eylesin.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Gitmeden önce bitmeyen o telaş, o heyecan, o merak duygusu, o ne yapacağım gibi binlerce soru son buluyor.
Binler duygunun yerini tek bir duygu alıyor Kabeyi görünce.
Çok hazırlıklar,antremanlar, provalar, o an için hazır edilen dualar.
Hepsi avlunun eşiğine dökülüyor eteklerden.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Ses/ sada etraftaki her şey susuyor o an için sanki.
Hiçbir şey duymuyorsunuz.
Çünkü o en büyük, en güzel, en dokunaklı hatip konuşuyor artık.
Susuyor ve onu dinlemeye çalışıyorsunuz o anda.
Ve sanki tüm Esma’ul- Hüsnayı üzerinde toplamış.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Celal ve Cemal ismi şanının ağırlığında, nazlı bir gelin edasıyla, bir rahmet şefkat abidesi olarak kollarını açmış bağrına basmak için sizi bekliyor orada.
Gönül s/özün dergahında öğrendiklerini öğretmeye tecrübelerini aktarmaya başladı.
Vaaz ve irşadları büyük bir rağbet gördü aşkın.
Şeriat gemi gibidir, tarikat deniz gibidir, hakikat inci gibidir.
Kim inciyi elde etmek isterse gemiye biner, denize açılır ve inciye ulaşır.
Bu sıralamaya tâbi olmayan inciyi elde edemez.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Size özel sanki her şey ayarlanmış gibi.
Sadece siz ve Mevlanız varsınız sanki.
Sizde siz olarak yoksunuz hadi kaldır beni aradan kalsın Baki Yaradan” sözüyle.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Bir ses duyuyorsunuz sanki ötelerden,seni unutmadım gibi.
bir güvenin içine sımsıkı sarılıyorsunuz rahmetiyle, sizii karşılayan biri var.
Cemaliyle kucaklaşıyor, bir dahi varlığına şahadet ediyorsunuz.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Her şey siliniyor haytan o dem sıkıntılar, hüzünler, tasalar, fani ne varsa gönlünüzde.
Bir olanı birliyor sadece.
Tüm şaaşasıyla size tebessüm ediyor.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Siz ağlamak istiyorsunuz, hayır ağlama diyor biri.
Siz koşmak istiyorsunuz ona doğru durduruyor.
Bir ses durup müşahede et bu tarifsiz güzelliği diyor.
Duruyorsunuz, sanki tüm sevdiğiniz şeyler hoşlanacağınız şeyler.
Onda varmış, onda toplanmış gibi.
İlk ve tek sevgiliniz oluyor.
Nedir mevlam bu tılsım diye hamd ile yaklaşıyorsunuz.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Birliğin sesleri tümm sadasıyla kaplıyor sizi.
Fâni olan ikramları bâki olan ikrama değişmeyeceğini fiilen gösterir aşk.
Milyonlar tek nefes olmuş sanki.
Tek bir dilde niyazda.
Demek ki kalbinde niyetle başladığı o amel aşk.
Biran önce yaklaşmak istiyorsunuz.
İtikâf mü’mini aynı zamanda, Rabbinden başka dostun bulunmadığı kabir yalnızlığına alıştırır.
Ve O’ndasınız, O’nunlasınız!..
Hayır burası ayrı bir alem.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Gece gündüz rabbinizin evinde konuksunuz.
Şükürler yankılanıyor uzuvlarımda.
İkram üstü ikramlar.
Sıcak.. Yogunluk.. Yorgunluk…
Bir şey ifade etmiyor bunlar sizin için.
Yine de dikkat ediyorsunuz kendinize.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Şu var ki, Kabe ayrı bir alem.
Evet belki emmare nefsin, kademelerini aşamamış alt seyirlerde.
Kendini gösteren birinin dilinden dinlediniz tüm bunları.
Bunlar benim his dünyamdı elbette.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Lakin görüyordum ki herkes bunları.
Hal sahibi zatlar mâsivaya oruçludurlar.
Ve artısını yaşamakta heyecanlı, coşkulu, mutlu, onurlu.
Mademki aşığım diyorsun, herhangi bir kimseden sana gelecek veya gelmiş bir kötülük için, “bu bana Allah’ımdandır” demelisin.
Daha çok şey var elbette yazıp çizecek.
Acizanemle daha uzatmaya ne hacet dedim.
Ve hâdiseyi asıl sahibinden oyunu oynatandan bilmiyorsun.
Bu his dünyasını dinlemek yerine varın yaşayın dedim kendime.
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
İmkanı olana şaşarım.
Vaslın şerbetini içmek isteyen isen.
Nasıl bir gayretin içerisinde bulunmamakta vuslatı kalbin.
Hamd ü sena duygularıyla niyaz etmek gerek aşkı.
Kendini bundan neden mahrum etmekte?..
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Kendini hiç değerli görmemekte mi de böyle bir lütufla kendini ödüllendirmemekte?..
Gayret ve ceht sonrası ikramlar mevladan.
Nedendir bilinmez yolun yarısını geçtiğinde can hüzünlenir, bir ayrılık heyecanıdır başlar.
Nasip Mevladan.
Kelamında demiş gönül dostun cemalini.
Aşktır bizim burağımız şems vakti.
Amma işlediği güzel amellerin içinde saklı olan bir sırr-ı muhabbet vardır ki gecenin çobanlarına.
Mülayim söylende işte onun tadına doyum olmaz.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
Ancak biz aciz kullarına dünya ile alışverişi sürsün diye uzunmuş gibi gelir.
Lütuf Mevladan…
Nefesin nefese değdiği şems vakti aminleri gibi.
Çeker gider dosta doğru gönül.
Yalnızca özlemler saçın perde olduğunu özler.
Yüreğimizdeki sevgiyi dile getirenlere, aşk olsun.
Yeter ki yönelelim aşka.
Mevla isteyen ve yanan gönülleri icabetiyle ve rahmetiyle teskin eylesin..
Aşkı yeni bilecek gecenin çobanları.
Ya seferdir ya tahammül çünkü aşkın çâresi, aşk ile yak ya huu.
Gelmek zor, gitmek daha zormuş şair-i azam.
(Yed - Engin Demirci)
Kayıt Tarihi : 13.4.2018 22:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Muhammed’e uymak şudur ki, O Mi’râc’a çıkınca sende arkasından cehd edesin. Kavl-i Hz. Pir Şems-i Tebrizi k.s.
uzadıkça dahada
uzasın dedirten cinsten
İçinde bulunduğumuz ayları fırsat bilip aşk ile yoğrulup O'na yakınlaşmak gerek. Ümitsiz olmamak gerek. Daha neler neler... Başlı başına aydınlık bir yol gibiydi mısralarınız. Siz yazmaya devam edin. Aşkınız buraya kadar yansıdı. Faydalandık çok şükür.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Selam ve saygılarımla...
Ucu bucağı gözükmüyor gidenin .. Giden gittim sanır kalan kaldım oysa iki kişiliktir bu göç .. ikiside kendinden geçmiştir usta..!
Saygılar
TÜM YORUMLAR (3)